Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bütün Hikayeleri 3

Onikiye Bir Var - Sancho'nun Sabah Yürüyüşü - Gülerek Ölmek

Haldun Taner

Onikiye Bir Var - Sancho'nun Sabah Yürüyüşü - Gülerek Ölmek Gönderileri

Onikiye Bir Var - Sancho'nun Sabah Yürüyüşü - Gülerek Ölmek kitaplarını, Onikiye Bir Var - Sancho'nun Sabah Yürüyüşü - Gülerek Ölmek sözleri ve alıntılarını, Onikiye Bir Var - Sancho'nun Sabah Yürüyüşü - Gülerek Ölmek yazarlarını, Onikiye Bir Var - Sancho'nun Sabah Yürüyüşü - Gülerek Ölmek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Küçüklüğünü kabullenmek, aslında yalancı bir büyüklüğü sürdürmekten daha mı az yüreklilik ister?
Sayfa 179 - ~ Gülerek ÖlmekKitabı okudu
Reklam
İnsan zekâsının gelişmesinde bir sınır vardır. Kalbin gelişmesinde ise hiçbir sınır yoktur.
Yazarlık nedir? Bir hüsranın avuntusu. Bütün hüsranların avuntusu. Yazarlık bir narsis kompleksi :" Bak ben ne yazdım. Ne marifetlerim var benim. Okuyun beni. Beğenin zekamı, buluşlarımı"demek.Sade yazarlık mı? Aktörlük, askerlik, politikacılık, işadamlığı; hırs olmadan, beğenilmek hevesi olmadan yapılır mı?
Sayfa 152Kitabı okudu
Bütün çabalar boşuna... Ne yaparsa yapsın, istediği kadar havalanacağım diye çırpınsın, sonunda insanoğlu da yaralı leylek gibi rezil ve perişan yan üstü toprağa yuvarlanmıyor mu? Kader lerimiz aynı: Uçamayacağını bilmek, yine de uçmaya yeltenmek.
Reklam
Siyasi olayların özel hayatımıza ne derece tesir edebileceğine örnek aransa öyle sanıyorum ki, bizimkinden alası bulunamaz.
Ben artırmacılık oynayan bir adamım. Şimdiye kadar neyi tuttumsa hep iğreti, parmaklarımın ucuyla, hemen, kolayca bırakabilmek için tuttum. Hürlüğümü korumak için bağlanmaktan korkup hep kopmaya kopabilmeye baktım.
Sayfa 83
Elimi uzatsam benim olacak bir vazoya sırt çevirip başkasına kaptırınca, onu benden çalınmış saymak neden?.. Kendi densizliğimden...
Sayfa 69
Çünkü, öyle değil mi, yeryüzünde hiçbir şey, istediğini ele geçirmek kadar hayal kırıcı değildir.
Sayfa 47
Reklam
Hem kim bilir, belki de en doğru saati asıl şimdi gösteriyorum. 27 Ekim 1953
Bir böyle, geçişin adım adım bilincine vararak gelmek var. Bir de aşağı kamarada gazete okuyup, "a gelmişiz” diye şaşakalmak.. Ömrümüz, alt kamarada gazete okuyan yolcununkine ne kadar benziyor...
An an” kovalıyor, an'lar sonsuzlukta eriyor. Çarşamba Perşembeyi, Perşembe Cumayı sürüklüyor. Kasım, Aralık oldu, Aralık Ocak, Ocak Şubat olacak. Şubat da Mart. Ve biz, karanlığın içinde şu vapur gibi zamanı yara yara ilerliyoruz. Nereye? Bir zamansızlık ülkesine doğru. Karşımda sahil göründü. Esrarlı ve karanlık. Yaklaştıkça yaklaşıyoruz... Ah şu vapur bir dursa... İyisi, geri geri gitse... Akreple yelkovan, yollarını şaşırıp ters işlemeye başlasalar, Gün kadranı Perşembeden çarşambaya dönse, aylar sondan başa doğru sayılsa, halden geçmişe, yeniden eskiye, neticeden sebebe doğru ters bir akış başlasa... Başladı diyelim ne olacak? Vapur geri geri gitse, ulaşacağımız sahil, bu sefer de ilk kalktığımız zamansızlık ülkesi olmayacak mı? İster öne git, ister geri; dünyanın denizleri biter efendi...
238 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.