İncelemesini yaptığım bu kitapta bazı dikkate değer bulduğum şeyleri yazdım. Öncelikle Sunay Akın'ın hikâyelerini dinlemek daha güzel :) Kitabına pek ısınamadım. Kitap akıcı bir dille yazılmış ama arada şiirsel bir anlatıma da girmiş. Devrik cümlelerin bariz oluşu burada dikkatimi çekti.
Onun dışında kitap Kızılderilileri anlatıyor ama amacı Kızılderililer değil. İnsanların "Beyaz Adam" diye nitelediği insanların kendisinden başka herkese ırkçılık yapmasını eleştiriyor. Tabi bunu anlatırken nerelerden geldiğini benim de anlamadığım başka konulara da sapıyor. Kitapta mevcut iktidarı ve onun ideolojisindeki tüm partileri şahsiyetlerle beraber eleştirmekten çekinmemiş. Süleyman Demirel, Turgut Özal'ın politikalarını eleştirirken; İsmet İnönü'ye gösterilen muameleyi yani Adnan Menderes'in öldürülmesinden sonra yapılan muameleyi kendi ideolojisine göre eleştirmiş. Bütün bu olanların bilgisizlik olduğunu vurgulamış ve tek doğru yolun bilgi olacağını yinelemiş.
Bütün bunların yanı sıra Kızılderililerin gördüğü haksızlıklarını da anlatmış. Ama yine bu konu üzerinden başka konulara geçip ufacık bir benzerlikte "Kızılderililer Türktür" diyenleri de eleştirmiş. Ama tüm bunların ardından Sunay Akın kitabı şöyle bitirmiş: Çünkü, gökyüzü aynı gökyüzü, doğa aynı doğa ve insan aynı insandır!
Düzenleme*: Broken Hill bölümünde yanlış bilgiler mevcuttur. Kitabın ne kadar doğru olduğu konusu şüphelidir.
