Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik

Umberto Eco

Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik Gönderileri

Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik kitaplarını, Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik sözleri ve alıntılarını, Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik yazarlarını, Ortaçağ Estetiğinde Sanat ve Güzellik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eckhart'a göre, tüm yaratılmaşların biçimleri Tanrı'nın zihninde önceden vardır ve insan herhangi bir şeyin imgesini algıladığında bir aydınlanmadan, bir anlıksal kayradan geçer. İde, biçim verilen bir şey olmaktan çok bulunan bir şeydir, insanın algıladığı şeylerin hepsi Tanrı'nın kendisinde vardır. Söz, gücünü başlangıçtaki Söz'den alır. Sanatsal bir örnek aramak şiir yazmak değildir; yeniden üretilecek gerçeklikle özdeşleşinceye kadar insanın bakışını mistik olarak o gerçekliğe dikmesi demektir. Ama Tanrı'da var olan ve insanın zihnine aktarılan ideler Platon kuramındaki arketipler olmaktan çok, etkinlik türleri, güçler, işlem ilkeleridir. İdeler canlıdır, birer "standart" olarak değil, gerçekleştirilecek edimlerin ideleri olarak vardırlar. İdeden gerçekleştirilmiş şey doğmalıdır, ama bir büyüme edimi olarak doğmalıdır.
Sayfa 204
Skolastik kuram, modern kuramın aksine, şiirin rasyonel düşüncenin erişemediği bir yoğunluk ve kapsayıcılıkla şeylerin doğasını açığa çıkarabileceğini düşünemiyordu; bunu düşünememesinin nedeni de, eğitsel bir sanat kavrayaşına bağlı olmasıydı. Şair daha önceden kesin olarak belirlenmiş bir hakikatler bütününü öğretiyorsa, yeni gerçekler ortaya koyamaz, olsa olsa aktardıklarını hoşa gidecek şekilde aktarabilir.
Sayfa 194
Reklam
Nesnenin güzelliğini belirleyen şey, bilen öznedir.
Sayfa 54
Her değerli taş giysin oldu senin: topaz, yeşim, zebercet, balgamtaşı, beril, safir, yakut ve zümrüt.
Sayfa 37
Göğüsler en çok ölçülü dolgunluk ve diklikte olduklarında hoşa giderler... Derli toplu tutulmalı, ama fazla bastırılmamalı, hafifçe bağlanmalı ve serbestçe hareket etmemelidirler. (Sermos in Canticum 31, PL 184, sütun 163)
Sayfa 34
Temaşa, büyük bir hayranlıkla izlenen şeylere zevk ve coşku dolu bir bağlanımla bütünleşen, "kavranacak nesneye yöneltilmiş, ruhun özgür ve keskin bir bakışıdır" (perspicax et liber animi contuitus in res perspiciendas).
Sayfa 32
Reklam
204 öğeden 151 ile 160 arasındakiler gösteriliyor.