Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Acılı Bir Coğrafyanın Uyumlu İslam'la İmtihanı

Ortadoğu'da Kanlı Bahar

Hüsnü Mahalli

Ortadoğu'da Kanlı Bahar Gönderileri

Ortadoğu'da Kanlı Bahar kitaplarını, Ortadoğu'da Kanlı Bahar sözleri ve alıntılarını, Ortadoğu'da Kanlı Bahar yazarlarını, Ortadoğu'da Kanlı Bahar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Suudiler amaç ve niteliğine bakmaksızın Sovyetler’e, komünistlere ve devrimci Arap milliyetçiliğine karşı mücadele eden herkese maddi ve manevi destek verdi.
Örneğin kutsal toprakları yöneten Suudiler, dinsel olarak tüm İslam âlemini yerle bir edecek kadar nükleer bombaya sahip ve bir Yahudi devleti ilan eden İsrail’e karşı olmaları gerekirken, İsrail’e karşı savaş ilan eden Müslüman İran’ın olası bombalarını bahane ederek Sünni ülkeleri Tahran’a karşı ortak cephede birleşmeye uğraşıyor
Reklam
Yani NATO çerçevesinde Batı ılımlı ya da radikal, Sünni ya da Şii olsun Müslümanları Müslümanlara karşı kullanmayı hâlâ sürdürmektedir.
Soru bu?
Sovyetler Birliği dağıldığına ve komünist tehlike ortadan kalktığına göre, ABD’nin Körfez ülkeleri ya da Türkiye’deki askeri üsleri, hatta Türkiye toprağında yerleştirilen füze kalkanı ile İncirlik Üssü’ndeki atom bombaları, acaba kime karşıdır?
Bir İngiliz-Amerikan istihbarat operasyonuyla iktidara getirilen Şah Pehlevi de Humeyni tarafından düşürüldüğü 1979 yılına kadar ABD tarafından verilen tüm talimatları yerine getirmiş ve İsrail’le birlikte bölge için çok tehlikeli oyunların başoyuncusu olmuştu.
“Allahsız komünistleri” durdurabilecek yegâne silahın din olduğunu keşfeden Batılı stratejistler Arap ve İslam âleminde “ılımlı ve kendi halinde” İslamcı parti, örgüt, cemaat ve gruplara dolaylı dolaysız her alanda yardım ederek onlardan özellikle radikal olmalarını istedi.
Reklam
Alman İmparatoru Kayser Wilhelm ise 8 Şubat 1898’de Şam’ı ziyaretinde Emevi Camii önünde bir konuşma yaparak, “Sultan Abdülhamit ve halifesi olduğu dünyanın her yerindeki 300 milyon Müslüman bilmelidir ki; Alman imparatoru onların dünyadaki en iyi dostudur” diyordu.
Mısır’ı işgal eden Napolyon Bonapart ise Müslüman olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmişti. Temmuz 1798’de İskenderiye Limanı’na ordusunu indiren ve ilk yazılı açıklamasına besmeleyle başlayan Napolyon, Mısır halkından kendisiyle ilgili söylenen “İslam düşmanı” yalanlarına inanmamasını, tersine Mısır’ı yöneten Memlukilerden, yani Türk kökenlilerden çok daha fazla Allah’a inandığını, Kuran-ı Kerim ve Peygamber’e büyük saygısı olduğunu söylemişti.
Kürt isyanları ise daha çok İngilizlerin ilgisi dahilindeydi. İngiltere bir yandan Arap Yarımadası, yani Hicaz’ın büyük bölümünü kontrol eden Osmanlı düşmanı Suudi ailesiyle işbirliği yapıyor, öbür yandan da bu ailenin düşmanı olan Mekke Belediye Başkanı statüsündeki Şerif Hüseyin’i 1916’da Araplara “bağımsızlık” sözüyle Osmanlı’ya karşı ayaklandırıyordu.
Cezayir’i 132 yıl işgal eden ve Libya’ya yönelik NATO ile Batı’nın Suriye’ye yönelik saldırılarının başını çeken Fransa dinin dili Arapça ile dinin kendisi, yani İslam’ı yasaklamış ve iki milyon insanı öldürmüştür.
175 öğeden 111 ile 120 arasındakiler gösteriliyor.