Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600)

Halil İnalcık

Sayfa Sayısına Göre Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Osmanlı İmparatorluğu Klasik Çağ (1300-1600) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
14. yüzyılda İran'da İlhanlı İmparatorluğu'nun çökmesi (1335) ve Batı Anadolu'da Osmanlıların ortaya çıkmasıyla (1300-1360) politik ve ticari ağırlık merkezi Batı Anadolu'ya kayarak ticaret yolları düzeninde bir değişikliğe neden oldu. 14. yüzyıl sonunda Osmanlı Devleti'nin hem politik hem de ticari merkezi olan Bursa, Anadolu'nun en önemli ticaret merkezi ve doğu-batı ticareti için bir ambar olmuştu. 1391 yılı geldiğinde Batı Anadolu'nun Balat, Efes ve Foça gibi ticaret merkezleri de Osmanlı denetimine geçmiş ve Bursa'ya bağlanmışlardı. Artık İran kervanları bu limanlara Bursa yoluyla ulaşııyordu. Üstelik II. Bayezid hâkimiyetini Amasya ve Tokat yoluyla doğuda Erzincan'a kadar yayarak bu kervan yolunun denetimini de elde etmişti.
Sayfa 160 - Kronik KitapKitabı okudu
"14.yüzyıl sonunda Osmanlı Devleti'nin hem politik hem de ticarî merkezi olan Bursa, Anadolu'nun en önemli ticaret merkezi ve doğu-batı ticareti için bir ambar olmuştu."
Sayfa 160 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
İstanbul Osmanlı başkenti olduktan sonra bile Bursa, İmparatorluğun başlıca ticaret merkezlerinden biri olmayı yüz yıl daha sürdürmüştür . Halep uzun bir süre önemli bir ipek ticareti merkezi ve Bursa'daki rakibi olmuştur.
Sayfa 162 - Kronik KitapKitabı okudu
İstanbul Osmanlı başkenti olduktan sonra bile Bursa, İmparatorluğun başlıca ticaret merkezlerinden biri olmayı yüz yıl daha sürdürmüştür. Halep uzun bir süre önemli bir ipek ticareti merkezi ve Bursa'nın rakibi olmuştur. İpek kervanları Halep'e, Erzurum yoluyla ve Fırat Vadisi boyunca ya da daha çok, Van, Bitlis, Diyarbakır ve Birecik yoluyla, Tebriz'den gelirdi. Osmanlılar, 1516- 1517'de Halep'i alarak bu yolların denetimini ellerine geçirdiler. O tarihten sonra İran ipeğinin Avrupalılara açık bütün çıkış noktalan artık Osmanlıların eline geçmiş bulunuyordu.
Sayfa 162 - Kronik KitapKitabı okudu
Portekizliler Osmanlılarla açık çatışmaya girmekten genellikle kaçınmış, Osmanlılar bunu görerek onlara Hindistan'da saldırıya karar vermiştir. Portekizlileri Kuzey Hindistan'da Diu'dan çıkarmak için 1538'de otuz gemilik bir filo Hadım Süleyman Paşa kumandasında Süveyş'ten hareket etti. Ancak girişim başarısızlığa uğradı. Yerel Müslüman yönetici, Gücerat Sultan Osmanlıların ona yardım için değil de yörede hâkimiyetlerini kurmak için geldikleri korkusuyla iş birliği yapmayı reddetti; bu başarısızlığın en önemli nedeni oldu. Fakat bu tarihte Osmanlılar Yemen ve Aden'de yerleşmeyi başarmışlardı.
Sayfa 164 - Kronik Kitap
Mısır ve Suriye, İstanbul ve imparatorluk ekonomisi için yaşamsal önem taşıyordu. Pirinç, buğday, arpa, baharat ya da şeker gibi, sultanın sarayı için gerekli erzak kalyonlarla Mısır'dan gelirdi. 16. yüzyılda Suriye saraya, yılda 50.000 kg sabun gönderirdi. Sudan altını İstanbul'a Mısır yoluyla gelirdi. Mısır bütçesinin yılda yarım milyon altın dükaya varan fazla geliri sultana gönderilirdi. Merkezî hükümet bu miktarı, altın olarak almakta daima ısrar ederdi. Mısır bütçesinden başka istekler de olurdu. Örneğin, 1532'de, Mekke ve Medine'ye on dört bin altın düka sadaka gönderilmiş, saray için şeker ve baharata 13.866, mücevher ve dokumalara ise 12.053 altın düka harcanmıştı. 1528'de imparatorluk gelirinin üçte birini sağlayan zengin Mısır ve Suriye eyâletleri, imparatorluk hazinesinin temel kaynaklarındandı.
Sayfa 166 - Kronik Kitap
Reklam
Osmanlılar Çanakkale'yi denetlediklerinden, İtalyanları kolayca Karadeniz ticaretinin dışında tutabilmiş ve bölgeyi, Mısır ya da Suriye gibi, imparatorluk ekonomisinin ayrılmaz bir parçası olarak geliştirebilmişlerdir. İstanbul ve Ege bölgesinin ihtiyacını karşılayanı buğday, balık, yağ ve tuz gibi temel gıda maddeleri, eski zamanlardan beri Kuzey Karadeniz yöresinden gelirdi. İstanbul'u aldıktan ve Boğazlar üzerinde sıkı bir denetim kurduktan sonra II. Mehmet, bu yiyecek maddelerinin İtalya'ya ihracını yasaklamıştı. İtalyan gemileri İstanbul ve Gelibolu'da boğazları geçerken yoğun kontrol altındaydılar.
Sayfa 167 - Kronik KitapKitabı okudu
Kefe ve Kefe'ye bağlı Azak, Kerç, Taman ve Kopa limanları, Ta mtarların Rus ve Polonya topraklarına yaptıkları akınlarda alınan esirlerin satıldığı önemli esir pazarlarıydı. Esirler, genellikle Taman'dan Kefe'ye götürülür, orada Anadolu tüccarlarının getirdiği kumaşlarla takas edilirdi. Devletin, 16. yüzyıl ortalarında esir ticaretinden yılda yüz bin altın dükalık gelir elde etmesi pazarın büyüklüğü hakkında bir fikir verir. Esir başına vergi dört altın dükaydı. Esirlerin çoğu İstanbul'a, bir miktarı da Sinop ve İnebolu'ya giderdi. Kefe esir ticareti, Osmanlılardan önce Cenevizlilerin elindeydi.
Sayfa 170 - Kronik KitapKitabı okudu
Kili Şarap Ticareti
Osmanlı Devleti, 16. yüzyılın ikinci yarısında bu şarap ticaretinin tekelini Yahudi tüccar Yusuf Nasi'ye vermiş, o da böylece büyük bir servet ve politik güç elde etmişti.
Sayfa 171Kitabı okudu
Osmanlıların batı Hristiyan dünyasıyla ticaretini, 1569'a kadar bu Venedik olmak üzere, İtalyan devletleri yürütürdü.
Sayfa 172 - Kronik KitapKitabı okudu
662 öğeden 571 ile 580 arasındakiler gösteriliyor.