En Yeni Osmanlı İmparatorluğu Tarihi Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Osmanlı İmparatorluğu Tarihi sözleri ve alıntılarını, en yeni Osmanlı İmparatorluğu Tarihi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1910-1940 yıllarında Romanya'nın akademi ve siyaset hayatında,üniversite rektörü,Akademi başkanı ,Millet Meclisi Başkanı ve Başbakan olarak en önde rol oynamış sıradışı bir şahsiyettir.
Osman Bey'in icraatları; ancak Türkiye selçuklu devleti yıkıldıktan sonra hicbir hükümdarı kabul etmemesinden ve bağımsız bir beylik olmasından sonra İstanbuldaki siyasilerin dikkatini çekmişti.
Osman Bey; Adil ve merhametli bir hükümdar olduğu da anlatılırdı.
Hıristiyanları korur, subaşılarına, halkı din ayrımı yapmadan kollamaları yönünde emir verir ve kadılar tarafın dan yürütülen yargının yanı sıra Hristiyan rahipler tarafından yürütülen yargılarda hoş görülürdü.
Ertuğrul oğlu Osman Bey'in ataları, Selçuklu bayrağı altında hizmet vermemişlerdi.
Onlar Türkmendi. Doğudan; Oğuz boyundan gelen, Farsça ve Rum gelenekleriyle henüz tanışmamış göçebe Türklerdi.
Eğitim alıp Avrupalılaşanları dışında günümüze kadar Türkler, vatan olgusu hakkında hâlâ açık ve etkili bir telakkiye sahip değildirler. Halktan bir Türk, sadece Müslüman olduğunu, ailesi ve mal varlığı; köylü ise sahip olduğu toprakla birlikte Osmanlı hükümdarına ait olduğunu bilir ve “Türk” adını sevmez. Yabancılar bu adı kullandıklarında, buna tıpkı bir Fransız’ın kendisine “Welscher” [İtalyan, Fransız ve İspanyolların topluca adı] veya bir Romen, kendisine “Wallache” [Eflâklı] dendiğinde gösterdiği tepkiyi gösterir ve bunu hakaret sayar.
Alparslan'ın en büyük hırsı; Kendini her yerde Hakan olarak saydırmak, küçük krallıkların ve beyliklerin hediyelerini almak ve korku saldığı komşularından vergi toplamaktı.
Tıpkı birinci Selçuklu hükümdarı Tuğrul Bey gibi ikinci Selçuklu hükümdarı Alparslan da hiçbir zaman bütünlük içinde, sınırları belli, mahsus komutanları tarafından yönetilen bir imparatorluk kurma fikrini benimsememişti.
Bizans'tan vergi almak muzaffer Alparslan için yeterli olduğu gibi, Romalı bir imparatoru (Romen Diyojen) küçük düşürmüş olmak onun için o kadar önemli değildi.