Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Osmanlı'dan 21.Yüzyıla Basın Tarihi

Orhan Koloğlu

En Beğenilen Osmanlı'dan 21.Yüzyıla Basın Tarihi Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Osmanlı'dan 21.Yüzyıla Basın Tarihi sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Osmanlı'dan 21.Yüzyıla Basın Tarihi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gazeteyle bilim ve fikir üretilmez, gazete kamuoyu ve zihniyet oluşturur. Zihniyet, fikirlerin kesinliğini kaybetmiş (flulaşmış) kısaca deforme olmuş şeklidir. Buna gazete kültürü denir.
Sayfa 19
Değil mi Tanri'nin ihsanı aklü kalbü lisan Bu lütfu etmelidir fikrü şükrü zikr insan. "
Reklam
Gazeteci; bilgi ve haber alma, yorum yapma ve eleştirme özgürlüklerini ne pahasına okursa olsun savunur.
Osmanlı topraklarında tüm yayınların izine ve bir ön kontrole tabi olduğunu Bâbıâli 1840'larda zaman zaman yayınladığı bildirilerle yerli ve yabancı herkese anımsatmıştır.
Basın bugünkü uygarlıklarda görülen olgunluğun asli sebebi sayılır. Basının görevi bir ağızdan çıkan sözü dünyanın her yanına dağıtmaktır. Baskı altında olmadığı dönemlerde basının edebiyata ve halk eğitimine pek çok yararlı etkileri olur. Gazeteler ülkeye ve devlete büyük yarar sağlamış, olumlu işler görmüşlerdir. Niçin baskı altında tutulurlar?
Haber gazeteciliği alanında 1948'de yayın hayatına giren Hürriyet önemli bir öncülük yapmıştır. Onun hızlı başarısı ve hemen bir numaralı gazete oluşu diğerlerini de etkilemiştir.
Reklam
Kapitalist sistemde ahlaklı olmanın ilk şartı başkalarının gönüllü olarak satın alacağı bir mal veya hizmeti bizzat üreterek veya bu üretimi yapan kuruluşta çalışarak geçimini temin etmektir.
Istatistikler, ülkemizde 1979'dan sonra fiyatı en çok artan malın kâğıt olduğunu gösteriyor. 13 lira olan kâğıdın fiyatı, 24 Ocak 1980'de yapılan ilk zamdan, 1991 Nisandakine kadar yapılan 19 zam sonunda 2300 liraya ulaşmıştır. Bu fiyatın 180 kere artması demektir.
Siyasetçileri ordusundan daha güvenilir olmayan bir yapıda, onların kullandığı medyanin da daha yukarılarda yer alması mümkün olamaz!
Şeyh Sait ayaklanması vesilesiyle 4 Mart 1925'te çıkarılan Takrir-i Sükûn kanunu ise, hükümete doğrudan basın üzerinde tasarrufta bulunmak hakkını tanıyordu.
65 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.