Neden hiç durmadan aşkın peşinden koşuyorum bir türlü anlamıyorum. Ve neden "Hayır bir daha olmayacak " diye karar vermişken yine düşüveriyorum aynı kaosun içine?
Çifte standarta bayılıyor insanımız. Yüzünden makyaj fışkıran, travesti sanatçıyı erkek diye bağrına basıyor ama kendi komşusu öyle olunca onu her an linç edebilir.
Benim ne günahım var? "Senin bir günahın yok, sen istemedin ki bunu" diyorum ama suçluluk duygusu insanın içini boşaltıyor. İlk kez bu duyguyu hissediyorum, bedenim var ama ruhum yok.