Kitabın adı:Paris'in Karnı
Yazarın adı:Emile Zola
Sayfa sayısı:331
Paris'in sefilliği, Paris'in zenginliği, siyasi çekişmeleri, yazarımızın Rougon-Macquart serisinin 3. kitabı olan kitabımız bir politik romandır. Roman estetiği ile politikayı harmanlayarak yazmıştır.
Halde dükkanı olan kardeşinin yanına sığınan florant bir ihtilal hayranıdır hatta çalışmalara başlar fakat evdeki hesaplar çarşıya uymaz .
Yazarımız bu kitabı yazabilmek için günlerce hali gözlemlemiştir .Ve sonunda bu kitap çıkmıştır.
Ben bu kitabı okurken bayağı zorlandım bilmiyorum neden. Belki mevsimden olabilir diye düşünüyorum.
şişmanlar karınlarını şişirip sıvazlayabilmek için zayıflar ezer yutarlar
Paris'in sefilliği.. Paris'in zenginliği...
Paris'in şişmanları ile zayıfları arasındaki mücadeleler üzerine sağlam bir roman. Rougon ve macquart serisinin 3. Kitabı. Siyasi çalkantılar içerisinde açlar ile tokların mücadelesi anlatılıyor kitapta. Karakterler öyle iyi çizilmiş ki gerçek olmadıklarını düşünmek mümkün değil. Ve olaylar o kadar net ki. Balık, et ve sebzelerle dolu manzaralar içerisinde yaşanan dedikodu, iftira ve çıkarların, insanların yozlaşmasını, ihanetini ve masumiyetini gözler önüne seren derin bir roman aynı zamanda.
Ufak bir öneri; henüz bu seriye başlamadıysanız ve okumadıysanız şayet
İki Şehrin Hikâyesi kitabını öncelikli okuyup daha sonra bu seriye başlamanızı tavsiye ederim..
Rougon-Macquart serisinin üçüncü kitabını da okudum sonunda. Kitaba önce pdf başlamıştım ama okuyamadım ve sag olsun @kitapkurdunezo ablam yolladi da o şekilde kitaptan okudum. İlk iki kitaba nazaran biraz geride kaldı benim için üçüncü kitap. Ama yine de genel anlamda güzeldi tabi.
#emilezola bu kitabini diğer kitaplarının habercisi olarak nitelendiriyor. Zola bu kitabı yazmak için hale gitmiş orda günlerce kalmış gözlem yapmış. Dönemin Paris'i sosyal, siyasal ve ekonomik anlamda çok güzel işlenmiş.
Florent adında bir karakterimiz var kürek mahkumiyetinden kaçıp halde esnaf olarak çalışan üvey kardeşinin yanına sığınıyor. Kimliğini açık etmemeleri gerek ve epey zorlu zamanlar da oluyor elbet. Paris'in o zamanki dönem olayları patladıkca Florent kendini tutamıyor ne yazık ki. Kurtulmuştun işte yoluna baksana be adam dedim. Cok üzüldüm onunla ilgili olanlara ya.
Ezenler ve ezilenler temasi altında anlatmış yazar. Zayıflar ve şişmanlar. Zayıflar daha da eziliyor, şişmanlar ise daha da rahat kafadalar.
Kabil kesinlikle bir şişmandı, Habil de bir zayıf. İlk cinayetten beri her zaman kanı emilenler, küçük yiyiciler olmuştur. Bu döngü böyle sürüp gider, en zayıftan en güçlüye, her biri diğerini yutar, ve sonra kendisi de yutulur...
Asıl büyük ıstırabın insanın baskı altındaki ülkesinde, kahredici zalim despotluğun karşısında ağzına kilit vurmuş durumda yaşamayı sürdürmesi, buna mecbur edilmesi olduğunu söyledi.
Parisin karnı
Rougon- Macquart dizisinin üçüncü kitabı olan Paris'in Karnı'ndan Zola tuttuğu notlarda şöyle bahseder: .. Paris'in Karni'na hakim olan genc düşünce, midedir, Paris 'in midesi ve tüm yiyeceklerin değişik mahallelere dağılmadan önce aktığı. yığıldığı Hal'dir. Ayrıca insanlığın karnıdır; insanoğlunun
Eylemlerinizi iyice tartın, harekete geçmeden önce, ortaya kendi içinizde bir terslik çıkmazsa, cesaretle yürüyün olayların üzerine... Dürüst kişiler, karıştıkları her meselede ince bir vicdan muhasebesi yaparlar.