Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Paşa Hanım

Samiha Ayverdi

Öne Çıkan Paşa Hanım Gönderileri

Öne Çıkan Paşa Hanım kitaplarını, öne çıkan Paşa Hanım sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Paşa Hanım yazarlarını, öne çıkan Paşa Hanım yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Sevmek, sadece güzel ve iyi tarafları görmek ve göstermek değil, zaafları ve hataları da fark etmek ve onları düzeltmeye çalışmaktır."
Yalnız bizim değil, bütün Türk evlerinin içinde yaşamış Çerkes, Gürcü, Boşnak, Habeş hatta Zenci, Kürt unsurlar aynı kazanda pişerek aynı aşa lezzet katarken bunların hiçbirini gayri Türk görmek asla mümkün değildir. Müşterek bir iman, ırk ayrımını bıçak gibi keserken, bu ayrı dünyaların insanları seccadelerinden kalkmadan müşterek vatanlarının selameti için dua eder ve hiçbiri de Çerkez kolonisinin veya Habeş krallığının selameti için dua etmeyi akıllarından dahi geçirmezlerdi.
Reklam
Dünya sanki bir dama tahtasıdır. Öyle ki oyuncunun eli altında, durmadan yer değiştirir durur. Rejimler gelir, rejimler gider, hükümdarlar gelir, hükümdarlar gider. Evet, durmadan gelir giderler ve kıyamete kadar da bulduğundan çabuk usanan insanoğlu birinden bıkınca ötekinde dertlerine şifa, müşküllerine deva arar olduğundan, dama taşları da devamlı değişip duracak ama acaba dünya aradığını bulabilecek midir?
Eski Istanbul Sesleri
Oyuncak denecek, saçtan yapılmış, bacasından duman çıkan fırınıyla leblebici: "Duman vapur sıcak sıcak, dibidak dibidak!" arada bir de "Leblebi sıcak sıcak!..." diye şarkı söyler gibi seslendi mi çocukların peşine düşmemeleri mümkün müydü? Ama artık o leblebici de kayıplara karışmıştır.
Türk tarihi yamalı bir bohça değildir. Imânı, hamaseti, tarihe olan borcu tek elle tutarak dünyaya meydan okumuş olduğu halde Osmanlı'yı bir türlü hazmedemeyen haçlı dünya nihayet onu yaralı bereli ederek bugün zayıf ve eli ayağı tutmaz hale getirmiştir.
Notre Dame de Sion Lisesi'nin, Fransız kültürünün Turkiye'deki zaferi îcabı vazifeleri, bilhassa Türklerin milli, tarihi ve deruni dağarcıklarını boşaltarak onun yerine batı anlayışını getirmekti.
Reklam
Selçuklu ve Osmanlı eserlerini köhnelikle iftira kurşununa tutanlar, iklimin ve coğrafyanın izni alı narak inşa edilmiş o güzellikleri nasıl hesapsız ve düşüncesiz bir hücum ile yıkıp yerle bir etmektedirler. Bunlar hep, çirkinliğin savaş galibi olmasından ileri gelmekte değil midir? Ya kadim Türk musikisi, şimdi nerelerde revaç bulmaktadır?Batının avamis sesleri olan ve musikinin veled-i gayri meşrusu denecek o çatlak, kavgacı haykırışlar ne çare ki Meragi' lerin, Hafız Post'ların, Dede Efendi'lerin, Itri'lerin asil nağmelerinin yerlerini aldıktan başka, neo-klasik denebilecek Hacı Arif Bey'leri, hatta Şevki Bey'leri ve Lem'i Atlı'ları dahi silip süpürmekte bulunuyor. Ya şiire, resme ne demeli? *
Güzellik
Dünyada soluk, sararmış, canı çekilip dermansız kalmış bir hasta mevcut: Güzellik. Evet bugün güzellik hasta düşmüş bulunuyor. Ne ki, onun terkedip bıraktığı taht boş kalmadı. Zira çirkinlik bu saltanat koltuğuna gelip yerleşerek güzellikten artakalan yeri doldurmaya başladı. O hastaya kim nasıl şifa bulur, ona kim deva olabilir sorusuna verilecek cevap hayli güç. Belki de muhal. Zira sevginin araya girip müdahale etmediği hiçbir illetin sağlığına kavuşması düşünülemeyeceğine ve dünyanın böylesine sevgiden yoksun olduğu bir devir yaşamadığına göre güzelliği hiç değilse kaçıp saklandığı köşelerden bulup çıkarmadan, bu çilenin sona ermesi elbette düşünülemez.
Şu halde insanların her şeyden evvel kendi kendilerine karşı dürüst ve hesap verecek olgunlukta olmaları gerekir.
65 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.