Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Patronsuzlar

Metin Yeğin

Patronsuzlar Gönderileri

Patronsuzlar kitaplarını, Patronsuzlar sözleri ve alıntılarını, Patronsuzlar yazarlarını, Patronsuzlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kadınlar! Sakın mücadeleden vazgeçmeyin. Çünkü mücadele etmeden kesinlikle olmaz. İyi geçinerek hiç olmaz, bir sürü nedenden dolayı. Ve güçlü bir birliktelik halinde direnmeli. Eğer kadınlar bir araya gelip mücadele ederlerse, direnirlerse, bütün toplum güzel olacaktır, dünyanın her yeri için.
Sayfa 65
Türkiyeli işçilere de diyeceğim şu: 'İşgal Et, Diren, Üret!' Yaşamı sürdürmek için mücadele etmekten başka çare yok. Eğer mücadele edersen hayatta var olabilirsin."
Sayfa 54
Reklam
Hayat her zaman teorilerden daha yaratıcıdır.
Sayfa 51
Ve bütün ülkelerde de egemen bir medya var ve onlar da hiçbir zaman gerçek bilgiyi vermiyorlar. Her zaman özellikle psikolojik tarafın önemli olfuğuna inanıyorum. Eğer bu kısmını kırarsak her şeyi yapabiliriz. Mesela siz düşünüyorsunuz ki "Biz koca ülkede bir fabrikada çalışan işçileriz, önemli değiliz," diye. Aslında çok önemli bir örneksiniz bizim için bütün dünya için. Ve dünya bizden oluşuyor. İşçilerden, köylülerden, emekçilerden...
Sayfa 42
Makineleri sevmiyordum. İnsanlığın mutluluğu için endüstrinin sınırlandırılması gerektiğine inanıyordum. Hele makineleşmek hiç istemiyordum. Bu nedenle kapanmış fabrikalar, İstanbul'daki gazhane, Uludağ'daki terk edilmiş madenden aslında hoşlanıyordum. Dev makinelerin terk edilmiş görüntüsü, bilimkurgu filmlerinde oyuncuların seksi, güzel yüzlerini sıyırdıklarında ortaya çıkan gerçek, dehşetli suratlar, tek tepeden göz ya da uzun dikenli kulaklar gibiydi. Daha önce ki sevişme sahnelerinde, kendimizi esas çocuğun yerine koymaktan pişmanlık duyulması gibiydi. Makinenin yarattığı sahte refahın altındakinin açığa çıkması gibiydi. Ancak bütün bu film-kitap sırasında işçilerin makineleriyle, fabrikalarıyla kurdukları, belki bağımlı ama sıkı bir ilişkinin işçiyle her zaman kurulduğunun farkına vardım. Bu yüzden on yıl, yirmi yıl birlikte günün yarısının geçirildiği, yaşamın birlikte tüketildiği makinelerin sökülüp götürülmesi ya da artık işlememesi, her şeyin yanında işçinin bir organının da koparılıp atılması anlamına geliyor. Makine ve fabrika ile kendini tanımlayan işçi, kendisini bütün yaşamından atılmış hissediyor.
Sayfa 42
Birbirinizden ayrılmayarak birlikte mücadele ediniz.... Eğer birleşerek mücadele ederseniz kazanırsınız.
Sayfa 29
Reklam
Bu ülkede milyonlarca işsiz var, milyonlarca.
Sayfa 27
232 syf.
10/10 puan verdi
Patronsuzlar
Patronsuzlar, işgal fabrikalarını anlatmaktadır. İşgal fabrikaları; Brezilya'da, işçi denetiminde kamulaştırmayı, Uruguay'da sendikal katılımı, Arjantin'de otonom kooperatifi, Mosconi'de doğrudan demokrasiyi savunan işçiler tarafından ele geçirilip batmaktan kurtarılan sanayi kuruluşlarıdır. Bu kuruluşlar üzerinden, işçilerin hammadde/mamul madde akışını nasıl kendi başlarına sağlayıp neoliberal travma ile ne ölçüde mücadele edebilecekleri tartışılmaktadır kitapta. IMF'nin politikaları, ABD'nin serbest pazar projesi ALCA ve ona alternatif olarak Chavez tarafından türetilen ALBA projesi değerlendirilmektedir. Değerlendirmede, Latin Amerika ekonomisinin dinamikleri mercek altına alınıp bir kapital sorgusu gerçekleştirilmektedir. MST (Movimento dos Trabalhadores Rurais Sem Terra) , UTD (Urbanos Trahabodores Desocupodos) Piqeteros gibi, kapitalin her türlü grevin uzayıp gitmesine tahammül edebilecek kadar güçlü olduğu zannını çürüten hareketlere yer verilmektedir. Goulart'ın teorize ettiği naturalizasyon kavramına dayalı bir kamulaştırma-kooperativizm kıyaslaması yapılmaktadır. Emperyalizm baskısına karşı nasıl mücadele edilebileceğine ve bunun kadın mücadelesi ile ilgisine değinilmektedir. İşçi komisyonları ile kadın komisyonlarının yürüttüğü tartışmalar hakkında bilgi sunulmaktadır. Şehir gerillalığı, çiftçilik ve Uruguay Devlet Başkanlığı yapmış olan Mujica'nın mücadeleye bakışı aktarılmaktadır. Okurlara, hiyerarşi karşıtı ve üretici yanlısı bir yaşam için mücadele etmeleri tavsiye olunmaktadır.
Patronsuzlar
PatronsuzlarMetin Yeğin · Öteki · 20157 okunma
Chiqui'nin Türkiye için son sözü:
Sakın aldanmayın yalanlara, propagandaya. Özelleştirme ile daha iyi bir yaşantıya ulaşacakları yalandır. Bu büyük çoğunluk için açlık ve sefalet demektir. Özellikle çocuklar için, burası gibi felakettir. Çünkü ekonomik durum kaotik bir biçime dönüşür. Sadece tek bir yol var. Sürekli mücadele etmek, yaşamı sürdürmek için.
Sayfa 220
Reis bee
Deli Dumrul, kapitalizm, neoliberalizmin kendisidir. Ülkemizde de yakından bildiğiniz gibi paralı köprüler ve yol uygulamaları onlarındır. Dünyada neoliberal uygulamaların gerçekte ilk uygulandığı ülke olan Pinochet faşist diktatörlüğü altındaki Şili'de, bir önceki sözde sosyalist Lagos hükümeti bu yollan bile özelleştirdi. Dünyada bunu tek geçebilecek örnek bizde gerçekleşecek. Tayyip Erdoğan denizleri doldurup özelleştirmekten söz ediyor.
Sayfa 209
Reklam
Nerede o eski Peronlar
Arjantin, İkinci Dünya Savaşı sırasında dünyanın en zengin beş ülkesinden biriydi. Popülist bir diktatör olan Peron, uzun süre bu zenginlikten işçi sınıfına pay verdi. Bu şekilde Latin Amerika'nın rahat ve orta sınıfı en geniş ülkelerinden biri oldu Arjantin. Daha sonraki yıllarda gelişim eğimi tersine dönse de, özellikle faşist askeri diktatörlük ve daha sonra Alfonsin, ardından Menem iktidarı esnasında yoğun olarak uygulanan neoliberal politikalar, özellikle yaşlıların o döneme büyük bir özlem duymasına neden olmaktadır. Bu sadece yaşlılarla sınırlı değildir tabii ki. Arjantin'de yelpazenin çeşitli kanatlarında da olsa hala en etkili siyasal hareket Peronizmdir.
Sayfa 209
Kolektif hareketin en kılçık yanı her şeyin tartışılmaya açılmasıdır
Onlar kabul etti mi bunu? Onlar kabul etti. Ama birçok kez karşımıza çıkan bir durum var ki şudur: Eğer her şey tartışılmaya kalkışılırsa, işler nasıl yürür?
Sayfa 206
UTD'de toprak sorunu olan Indianlara kültür evleri yapılıyor
Jacques Lacan anlatıyordu. Brezilya'da Indianları yerlerinden kovmak için hastanelerden getirdikleri çarşafları attılar. Basit hastalıklara karşı bile bağışıklığı olmayan Indianlar hastalıktan kırılmaya başladı. Ancak bu ortaya çıkıp tepki almaya başlayınca başka bir yöntem uyguladılar. Onları modernleştireceğiz diye, yaptıkları apartmanlarda yaşamaya zorladılar. 'lşte o zaman,' diyor Lacan, 'gökyüzü başlarına çöktü.'-
Sayfa 206
Arjantin'in tarıma elverişli topraklarının GDO cenneti yapılması hk.
Arjantin, ABD ile birlikte dünyada en çok GDO'lu bitki üreten ülkedir. Otuz beş milyon nüfusuna rağmen, Türkiye'nin üç katından daha büyük bir yüzölçümüne sahiptir. GDO'lu bitkiler, kolera bakteri taşıyan yonca, akrep geni taşıyan pamuk, tavuk genli patates, balık genli domates gibi gıdalar ile karşımıza çıkarken, Arjantin'de de özellikle mısır ve soya fasulyesi ekimi çok yüksek orandadır. Neoliberal uygulamaların bir diğer ayağı, GDO'lu bitkiler ve tarımın büyük şirketlerin tekeli haline getirilmesi Mosconi'de de sonuçlarını gösterdi.
Sayfa 205
UTD nasıl ortaya çıktı sorusuna cevaben.
1992- 1993'te bir bütün olarak işsizlik başladıktan sonra ne yapabileceğimizi düşünmeye başladık. Bizim bütün mücadelemiz, hangi yolu izlediğimiz, hepsi yaşanan bu süreçle ortaya çıktı. Birçok arkadaş tamamen işsiz kalmıştı. Profesyonel işçiler, teknikerler, herkes işsiz kalmıştı. Sadece burası değil, bütün ülke aynı durumdaydı. Neoliberal politikaların sonucu büyük bir işsizlik hakimdi her yerde. Senin evin, ailen, hepsi aç kalıyordu. Biz de o zaman 'Que se vajan todos-Hiçbirinizi istemiyoruz' sloganıyla yola çıktık. Pratik olarak yaşamımızı sürdürebilmek için alternatifler aramaya başladık.
Sayfa 189
69 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.