En Eski Perişey kitaplarını, en eski Perişey sözleri ve alıntılarını, en eski Perişey yazarlarını, en eski Perişey yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Batı şiirine, mitolojisine göndermelerle dolu olması, simgesel anlatımın Şair'in alamet-i farikası olması bir yana hayata, ölüme, aşka, kendisine, yüzlere, anılara; o veciz üslubuyla, sıradan ve düz olmayan şiirler okumak isteyen okur için önerilir.
Ben/im
Benim geceyi söndüren
sonsuz parmaklı büyücü,
bulutların arasından şehre
güneşi dağıtan benim.
Sabahın mor kıvılcımını,
piyanodaki son at,
dalga ve dalgakıran benim.
Mektup benim, zarf ben,
benim yelkene dolan hava,
yelken, yelkende parçalanan
martı ve hallaç benim.
Benim bu ayna, bu suret-
Bu yüz: Benim.
Bilmiyordu ki: Çoktandır kadının bakışları
yüzünden geçen her dalgayı okuyordu.
Kaldırdı başını ve gözgöze gelince
kalem kırdı: "Başka birinin yazdığı
senaryoda oynamak istemedim ben".
Parçalara ayırdı onu, dağıttı.
Saç oldu kadın: su için unvan.
Göz oldu: Baktı, gördü, içine
vardı. ses oldu: Elledi.
soluk oldu: Aldı, tuttu, hız
ve buz, iç çekti. Örtündü,
göğüs oldu. Açıldı: Kasık,
kasnak, çukur oldu, içine
çekti. Ayırdı bir bir, gölgesi
çırılçıplak doğdu. Uykusuna
girdi, uykusundan kokladı.
Günden geceye her saat için
ayrı bir bekleyiş buldu sonra.
Yüzüne su vurdu, sabah oldu.
Eşyalar değiştirilse de, yeni
badana yaptırılsa da değişmiyor ağrının
kurduğu sıra: Değişmiyor çünkü sokak
adları, değişmiyor şehirler ve insanlar,
dünden bugüne inatla yürüyen inatçı
mantık.
Düşüyor işte dilimdeki tetik
ve havaya çiziyorum
sesleri, sessiz harfleri
bomboş bir çiviyle.
Bir düğme açıyorum yakamdan,
bir düğme daha açıyorum:
Tutup kökünden söndürdüğüm
geceye fırlıyor
apansız
bir kuş sürüsü.