Peter Schlemihl'in Acayip Sergüzeşti

Adelbert Von Chamisso

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Peter Schlemihl'in Acayip Macerası
"Bendel'in sevgiyle dolu nezaretinden kurtularak ormanları ve vadileri serserice dolaştım. Alnımdan korku terleri damlıyor, göğsümden boğuk iniltiler çıkıyor, içimde delilik kaynıyordu."
Sayfa 81 - Dekalog Yayınları
Fırsatlar gelir fırsatlar gider yeter ki umudunuzu kaybetmeyin
İnsan bir defa kaybettiğini başka bir defa tekrar bulabilir.
Reklam
Peter Schlemihl'in Acayip Macerası
"Demir zincirlerle sımsıkı bağlanmış olan bir kimseye kanat fayda eder mi? O, bu kanatlara rağmen, hem de daha müthiş bir şekilde ümitsizliğe düşer. Ben de hazinesini bekleyen Fafner gibi, her türlü insan alakasından uzak, altınlarımın yanında ve yokluk içinde yaşıyordum fakat kalbimde altın arzusu yoktu, bilâkis bu yüzden bütün hayatla alâkamın kesildiğini gördüğüm için ona lanet ediyordum."
Sayfa 41 - Dekalog Yayınları
Peter Schlemihl'in Acayip Macerası
"Şehrin kapısında nöbetçinin "Efendi gölgesini nerede bırakmış?" dediğini ve hemen biraz sonra da birkaç kadının "Aman Yarabbi! Zavallı adamın gölgesi yok!" dediklerini duydum. Bunlar canımı sıkmaya başladı ve ben güneşe çıkmaktan çekinir oldum. Fakat bu, her yerde mümkün olmuyordu, mesela talihsizliğim yüzünden tam erkek çocukların mektepten çıktıkları saatte bir tarafından öbür tarafına geçmeye mecbur kaldığım ana caddede... Allah belasını versin kambur bir yumurcak, hala gözlerimin önündedir; benim gölgemin bulunmadığını hemen fark etti, büyük bir feryat kopararak beni bu kenar mahallenin bütün edebiyatçı sokak çocuklarına haber verdi, bunlar da derhal tenkide geçip beni çirkefe boğmaya başladılar." "Doğru dürüst insan güneşe çıktıkları zaman gölgelerini de beraber alırlar." diyorlardı."
Sayfa 28 - Dekalog Yayınları
Peter Schlemihl'in Acayip Macerası
"Elini cebine soktu ve orta büyüklükte, sağlam dikilmiş kalın keçi derisi bir keseyi iki kuvvetli kaytanından çekerek çıkardı ve elime verdi. Elimi içine daldırdım ve on altın çıkardım, on daha, on daha, on daha... Hemen karşımdakine elimi uzatarak: "Haydi, alış veriş tamam, keseye karşılık gölgemi alınız!" dedim. "O da uzattı, sonra vakit geçirmeden önümde diz çöktü ve ben onun hayret verici bir maharetle gölgemi başından ayakucuma kadar yavaşça çayırdan ayırdığını, kaldırıp tomar yaparak devşirdiğini ve nihayet cebine yerleştirdiğini gördüm. Kalktı, bir kere daha önümde eğildi ve gül bahçesine dalıp gitti. Orada kendi kendine yavaşça güldüğünü duyuyormuş gibi oldum. Fakat ben keseyi sıkıca kaytanlarından tutmuştum, her tarafından yeryüzü güneşin aydınlığı içindeydi ve ben henüz kendime gelememiştim."
Sayfa 23 - Dekalog Yayınları
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.