PKK Ne İstiyor?

Mehmet Faraç

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Öcalan geçen hafta (Aralık 2007) PKK’ye talimatlar verdiği iddiasıyla yedinci kez 20 günlük hücre cezasına çarptırıldı. Öcalan, sınır ötesi harekatın Peşmerge guruplarına, İran’a ve ABD’ye yarar sağlayacağını, PKK’nin tasfiye edilmesi durumunda ABD-İngiltere çizgisinin desteklediği ulus-devletçiliğinin devreye gireceğini iddia etti. Öcalan’a göre “herkes PKK’yi zayıf düşürüp kullanmak istiyor”. Biri Diyarbakır merkezli iki demokrasili devlet öneren Öcalan, İlter Türkmen başkanlığında “akil adamlar komisyonu” kurularak silah bırakabileceğini söyledi. DTP’ye yönelik kapatma davasını da tasfiye olarak niteleyen Öcalan, bu durumda “dağın, siyasetin merkezi olacağı” tehdidinde bulundu. PKK’nin tasfiye edilmesi durumunda ise bölgede doğacak boşluğun Kürt Hamas’ı ile doldurulacağını ifade etti.
Öcalan yakalandıktan sonra PKK kuruluş felsefesini değiştirdi. Yola çıkarken düşündüğü amaçları inkar etti. Bağımsız Kürdistan idealinden, federasyon be otonomi taleplerini reddeden, demokratik cumhuriyet söylemini dillendiren bir siyasal partiye dönüştü. Dolayısıyla PKK’nin elinde silah dağda bulunmayı gerektiren bir örgüt olmaktan çıkmış olması gerekiyordu. Çünkü demokratik cumhuriyet tezi ancak siyasal bir parti eliyle gerçekleştirilebilecek talepler içeriyordu. (Mehmet Metiner, HEP Genel Başkan Yardımcısı, sonra AKP milletvekili)
Reklam
PKK, Türkiye’nin yaptığı kara harekatlarını yaşam alanlarını ortadan kaldıran küçük depremlere benzetiyor. Kürt hareketi askeri alanda kaybetmeye devam ederken, siyasi alanda güç kazanıyor.
Öcalan 1999’dan itibaren fikirsel değişim ve dönüşüm geçiriyor. Şu bir gerçek ki, Öcalan’ın terör örgütü üzerindeki etkisi halen hissedilir biçimde sürüyor. Ancak Öcalan’ın fikirsel değişimi Kürt hareketinin legal ve illegal organları içinde zaman zaman tepki de çekiyor. Öcalan’ın özellikle Kemalizmi ve Atatürk’ü referans olarak yaptığı çözüm önerileri şaşkınlıkla karşılanıyor.
Örgüt demokratik cumhuriyeti benimseyeceğini söyledikten sonra halen silahlı mücadeleyi yedeğinde tutmaya devam etti. Militer bir güç olarak varlığını sürdürmesi bir paradokstur. Bu yüzden demokratik cumhuriyet tezi, örgüt içinde ciddi çözülmeleri beraberinde getirdi. “Biz bunun için mi dağa çıktık” “Madem demokratik cumhuriyeti benimsedik o zaman silahlı güçlere gerek yok” diye itiraz edenler örgütten ayrıldılar. Bu süreçte PKK, örgüt içinde çözülmeyi önlemek için tekrar silahlı mücadeleyi başlattı. Bu da PKK’yi söyledikleriyle yaptıkları arasında uygunsuz davranan bir yapıya dönüştürdü. (Mehmet Metiner, HEP Genel Başkan Yardımcısı)
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.