Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öne Çıkan Proust Gönderileri

Öne Çıkan Proust kitaplarını, öne çıkan Proust sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Proust yazarlarını, öne çıkan Proust yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
MARCEL PROUST OKUMA REHBERİ
Marcel Proust
Marcel Proust
okumaya çok çekiniyorum... Kayıp Zamanın İzinde serisi beni çok zorlayacakmış gibi geliyor, bir türlü başlayamıyorum... Marcel Proust okursam hiçbir şey anlamayacağımı düşünüyorum... gibi cümlelere nokta koymanın vakti geldi artık! Eğer bu tür sorular aklınızı kurcalıyor ve bir türlü Proust okumaya başlayamıyorsanız bu yazı tam size
" .. Dünden ötürü sadece daha yorgun değilizdir; başkayızdır, dünün fe­laketinden önceki halimizden farklıyızdır."
Reklam
"İnsan sadece sahip olunmayan şeyi sever, sadece erişilmezi aradığı şeyi sever."
(kendi doğumumuzda hazır değildik, ölümümüzde de bulunamayacağız). _ .. Dünden ötürü sadece daha yorgun değilizdir; başkayızdır, dünün fe­laketinden önceki halimizden farklıyızdır." Geçmiş, üstesin­den gelinemeyecek, sindirilemeyecek bir katılık olarak beli­rir burada ve "bizi" yapısal bir geç kalmışlık konumunda bı­rakır (kendi doğumumuzda hazır değildik, ölümümüzde de bulunamayacağız). Bu, hiçbir ânın da tam kendine denk ve yeterli olmaması demektir:
Bergson : "Ruhu yüceltmeyen ve güçlendirmeyen bir sanata gerçekten büyük sanat denilemez ve Yitik Zamanın İzinde'nin yaptığı da hiç kuşkusuz bu değildir." Cevaben Poust: Gerçek şu ki Proust da Bergson'u zor durumda bırakmayacak kadar nazikti. Yukar­da değindiğim söyleşiden bir bölüm: .. "Bergsoncu romanlar" demekten de hiç utanç duymazdım, eğer inansaydım buna, çünkü her çağda edebiyat kendini o günün geçer­li felsefesine bağlamaya çalışır.. çünkü benim yapıtım istençdışı bellek ile istençli bellek arasındaki farkın egemenliği al­tındadır; oysa Mösyö Bergson'un felsefesinde bu fark sadece hiç ortaya çıkmamakla kalmaz, o felsefe ile arasında bir çelişki bile vardır.
Yitik Zamanın İzinde,..
Her türlü incelikli denge var burada, büyüleyici, titreşen bir denge.. .. kimseyle karşılaştırılamayacak kadar harika şeyler var -Bloch, Françoise, Léonie Hala, Legrandin- ama insanı taciz edecek ölçüde kılı kırk yaran, yapay ve neredeyse dürüstlükten uzak pasajlar da var. Onun hakkında tam ne düşüneceğimi bilemi­yorum. Kendi biçiminin o kadar mutlak biçimde ustası ki, sık sık kölesi de oluyor. Bazı eğretilemeleri parlak bir infilak gibi bütün bir sayfayı aydınlatıyor, bazılarıysa en katı çaresizliğin içinden üretilmiş gibi donuk, mat, aşınmış. Her türlü incelikli denge var burada, büyüleyici, titreşen bir denge... ama hemen ardından bir durağanlaşma geliyor, tahtırevalli tam bir yatay çizgide duruyor, düetin ilk ve ikinci kısımları kendilerinden memnun bir tarzda bir­birini sonsuzca yankılıyorlar...
Reklam
tutumuyla en sabırlı olanı bile ağlayarak diyordu ki sanki: "Daya­namıyorum artık".
"Nasıl oluyor da yaşayacak ce­sareti bulabiliyoruz; aşkı kışkırtan şeyin bir yalan ve aşkın kendisinin de acılarımızın dindirilmesi ihtiyacından, bize hangi varlık acı vermişse onun tarafından dindirilmesi ihti­yacından ibaret olduğu bir dünyada, nasıl oluyor da kendi­mizi ölümden korumak için şu ya da bu hareketi yapabiliyo­ruz?" _
"İnsan ömrü bo­yunca yalan söyler," diye yazar Proust, "Esas olarak kendisi­ni sevenlere ve en çok da horgörüsü insana en büyük acıyı verecek olan o yabancıya - kendisine." __
"Sanki bir nesnenin maddesine sahip olmak, bir kentte oturmak, onun ruhuna da sahip olmanın eşdeğeriymiş gibi."
858 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.