“Allah yeryüzünü cumartesi günü yarattı. Dağları orada pazar günü yarattı. Ağaçları pazartesi günü yarattı. Kötü şeyleri pazartesi günü yarattı. Nuru çarşamba günü yarattı. Perşembe günü yeryüzünde hayvanları yaydı. Âdem’i de yaratılanların sonuncu olarak cuma günü son saatinde ikindi ve akşam arası yarattı.” (Müslim)
Riyazü's-Salihin
Hz Muhammed sav şöyle buyurdu: "Biline ki, benden önce geçmiş her peygamberin, ümmeti için hayırlı olduğunu bildiği şeyleri onlara göstermesi, şer olduğunu bildiği şeylerden de onları sakındırması üzerine bir borçtur. Şüphesiz ki sizin şu ümmetinizin sakinliği (afiyeti) ilkelerine verilmiştir. Ümmetin sonu ise belâlara ve kabul etmeyeceğiz işlere düşücektir. Bir fitne gelecek ki, kendinden önceki fitneyi hafif saydıracak. Yine bir fitne gelir ki, mümin bir kimse: 'Bu beni bitirecek olandır' diyecek, ama daha sonra bu fitne geçecek. Yine öyle bir fitne gelir ki, mümin bir kimse: 'Bundan başkası olamaz' diyecek. Herkim, cehennem ateşinden uzaklaştırılıp cennete girdirilmeyi istiyorsa, Allah'a ve Ahiret gününe inanmış bir halde iken ruhunu teslim etsin. İnsanlara da kendisine yapılmasını istediği şeyleri yapsın.
Müslim’in Ebû Hüreyre’den radıyallahu anh bir başka rivayetine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Hiçbiriniz ölmeyi istemesin. Ölüm kendiliğinden gelmeden önce de öleyim diye dua etmesin. İnsan ölünce hiçbir iyilik yapamaz. Mü’minin hayatta kalması iyiliklerini çoğaltır.”
1046: Osman ibni Affan (Allah Ondan razı olsun)ın Rasûlullah (sallallahu
aleyhi vesellem)i şöyle buyururken duyduğu rivayet edilmiştir.
Riyazü's-Salihin
“Bir müslüman farz bir namazın vakti geldiğinde güzelce abdest alır huşu içinde ruku ve secdelerini de tam yaparak namazını kılarsa büyük günah işlemedikçe bu namaz o güne kadar işlediği tüm günahlarına keffaret olur. Bu her zaman için böyledir.” (Müslim, Tahara
Riyazü's-Salihin Mü'minlerin devlet reisi Ömer ibn Hattab (Allah ondan razı olsun) Rasûlullah
(sallallahu aleyhi vesellem)'i şöyle buyururken işittim dedi: "Yapılan her türlü işler kişilerin niyetlerine göre değer bulur. Herkes yaptığı işin karşılığını niyetine göre bulur. Kimin niyeti Allah ve Rasûlü'nün rızasını kazanmak için İslâm'ı yaşayamadığı yerden yaşayabileceği yere göç etmekse onun hicreti Allah ve Rasûlü nün rızasını kazanmak için olduğun dan değerlendirmesi ona göre yapılıp sevabını ona göre alacaktır. Kim de elde edeceği bir dünyalık veya evleneceği bir kadına ulaşmak için hicret etmişse hicretinin karşılığı hicret ettiği şeye göre değerlendirilir." (Buhârî, Bedü'l Vahy 1; Müslim,İmârât 155)
RİYÂZUS-SÂLİHÎN