Peygamberimiz salla'llâhü aleyhi ve sellem Efendimiz'in tebliğ, fetvâ, kazâ ve imâmetle olan tasarruflarını birbirinden ayırmak ve onları bilmek, hadis ve sünnetle meşgul olanlar için, son derece faydalı ve lâzımdır. Çünkü Peygamber'den naklolunan şeyler çok kerre hangi sıfatla olduğu tasrih edilmediğinden, bunlarda, maksat gizli kalıyor. Sadece Peygamber'in söyledikleri, işledikleri, takrir ve sükütları cihetine bakılıyor. Bundan dolayı Peygamber'den nakil ve rivâyet olunan şeylerden bir çoğu şerâit veya din, sünnet veya mendup olmak üzere tefsir ediliyor. Halbuki onlar hakikatte, asla teşrih mahiyetinde sâdır olmuş bir hüküm değildir. Peygamber'in beşeriyet sıfatiyle, yahut âdet ve tecrübeye müstenit olarak sâdır olan veya kendi hasâisından olan fiillerin çoklarını bâzı kimseler bu yolda telâkki etmişlerdir. Böyle bir telâkki ise, mutlak olarak doğru değildir. Bunların hepsini umumi bir teşri mâhiyetinde almak, cihetleri birbirlerine karıştırmaktır. Meğer ki, umumi bir teşri mahiyetinde olduğu tasrih edilmiş olsun, bu nokta çok mühimdir ve dikkate şayandır.