Şimdi şövalenin önünde oturuyordu Veraguth, yaptığı resmin bir şeye benzediğini, olağanüstü bir çalışma sayılacağını seziyordu. Öyle bir çalışma ki, yalnızca belli bir manzarayı zaptedip ustalıkla resme geçirmekten oluşmuyordu; söz konusu çalışmada bir zaman dilimi umursamaz, bilmecemsi doğanın bağrından ırmağın kristal yüzeyini delip çıkıyor, gerçeğin hoyrat, iri soluğunu da yanında taşıyıp getiriyordu.
Sayfa 11 - 11. baskı: İstanbul, Şubat 2021