“Hakikaten şu insanlar pek müz’iç mahlûklardı. Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar, fakat kendi gülünçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı.”
Evet, evet biliyorum mahkeme sahnesinde hepimiz oradaydık.
Bazı ruhlar vardır hani asla mutluluğa ulaşamazlar, hep dışlanmışlık, huzursuzluk, mutsuzluk hiçbir yer kabul etmez onları; işte Atsız öyle bir karakterdir, zaten hayatı sürekli mahkemelerde ve cezaevlerinde geçer. Çocukluk emelini gerçekleştiremez, asker soylu bir ailedir onunki
“İnsanlar okunmamış birer kitaptır.En basitleri hakkındaki hükmü bile tamamının okunmasına bırakılmalı.Biraz derince olanların ise,iyice okunduktan sonra üzerinde az veya çok düşünmek lazım.”
Sevginin niçini olmaz ki efendim… Düşünsem belki makul bir sebep bulabilirim. Fakat bu hakiki sebep olmaz. Çünkü biz önce severiz. Sonra sevdiğimiz şeyin güzel taraflarını bulmaya çalışırız. Bu da hodbinliğimizden doğar efendim.