Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı

Caroline Finkel

Sayfa Sayısına Göre Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Rüyadan İmparatorluğa: Osmanlı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ben ikna oldum şahsen.
Ama neden MS 1299 imparatorluğun kuruluş tarihi olarak kabul ediliyordu? O tarihte ne önemli bir savaş olmuş, ne bir bağımsızlık ilanı yapılmış, ne de bir kale fethedilmisti. Çoğu kez en basit açıklamalar en inandırıcı olanlardır: bu tarih islami takvimde 699-700 yılına karşılık gelmektedir. O yil ender bir matematiksel rastlantıyla yüzyıl değişimi Hıristiyan ve Müslüman takvimlerinde aynı tarihe denk gelmişti. Avrupa ile ortadoğu arasında köprü oluşturan bir imparatorluğun kuruluşunu belirlemek için bundan daha iyi bir yıl olabilir miydi?
Sayfa 2
Eli mizde kayıtları bulunan en erken Osmanlı yapısı olan İznik'teki Hacı Özbek Camii'nin kitabesi 734 (1333-4) tarihlidir.
Sayfa 6
Reklam
Ertuğrul'un tarihsel bir kişilik olduğu düşünülebilir, çünkü sikkede "Ertuğrul oğlu Osman tarafından kestirilmiştir" ibaresi vardır. Batida olduğu 11 gibi, İslâmî uygulamada da sikke kestirmek yalnızca hükümdarların hakkı ol duğundan, bu Osman'ın yalnızca bir aşiret reisi değil, soylu bir hükümdar ol ma iddiasına işaret etmektedir.
Sayfa 7
“Derviş tekkelerinin birçoğu Kuzeybatı Anadolu’da kuruldu. Ama sınır bölgelerinin oturmamış koşulları, tefekkür eğilimli olmayan enerjik dervişlere çekici geldi ve bunlar 14. Yüzyıl ortalarından sonra, Osmanlıların Balkanlar’ı sömürgeleştirmeye başladıkları dönemde, önemli bir rol oynadılar. Sınır bölgelerinin yanında savaşan, onları esinlendiren dervişler, Türk-İslam kültürünü beraberinde götürdüler; bunun karşılığında da boş ya da kaçan halktan kazanılmış topraklar kendilerine bağışlandı”
Derviş ile camiye gidenin dini uygulamaları tek bir binada yan yana sürdürülebilirdi ve bugün Sünni İslam ile bağlantılandırılan birçok Cami bir zamanlar hem Derviş Tekkesi,hem de cemaatin ibadet yeri olarak daha geniş bir işleve sahipti
Sayfa 9 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
"Asleddin" esprisi kalp ben.
Orhan'ın 1324 tarihli vakfiyesi, Islam'ın daha başlangıçtan Osmanlı beylerinin kamusal kimliklerinin bir bileşeni olduğunu gösterir, çünkü Orhan'ın tartışılmaz bir formulasyonla, kendisini "şacaaddin" (dinin yiğidi), ölmüş babasını ise "fahreddin" (dinin şerefi) olarak tanımlar.
Sayfa 9
Reklam
eyyyyy Witteeek sen söyle?
Osmanlı beyliğinin varlık nedeninin gaza etmek olduğu doğrultusundaki yaygın görüş yakın zamanlarda yeniden gözden geçirildiğinde, beyliğin daha çok Hem Müslüman, hem Hristiyan savaşçılardan oluşan, amacı " beylerinin kullandığı retorik ne olursa olsun, ganimet, yağma ve köle olan... bir çapulcu konfederasyon" olduğu görüşüne varılmıştır. Bu teze göre söz konusu konfederasyonda Türkmen savaşçılar azınlıktaydı; fetihlerin hızı, yeni devleti oluşturup, idare edebilmek için gerekli insan gücünü karşılamak üzere, Osmanlı saflarına ayrım gözetmeden çok sayıda istekli hıristiyan'ın katılmasını gerektiriyordu.
Sayfa 9
Avrupa'da günümüze kalmış en erken Osmanlı yapısı olan ve şim diki Batı Trakya'da Gümülcine'de bulunan Gazi Evrenos Bey imaretinin yanı na, zamanın benzer kuruluşlarının birçoğunda olduğu gibi, dervişlerin topla nabilmesi için küçük kubbeli odalar yapılmıştı.
Sayfa 9
Yüzyıllar boyunca Osmanlı iktidarına meydan okuyanların sayısı az değildi. Dolayısıyla hanedanın yönetimini meşru göstermek çok önemliydi. Ancak Osman'ın rüyası efsanesi tüm meydan okumaları etkisizleştirmek de yeterli olmadı ve doğmakta olan Osmanlı Devleti'nin bölgenin siyasi tarihindeki yerini belirlemek üzere daha somut bir mirasa gerek duyuldu
Sayfa 10 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
15 yüzyıl sonlarındaki halk destanlarına göre Osman'ın babası Ertuğrul'a Söğüt civarındaki araziler Rum Selçuklu sultanı tarafından bizzat verilmişti bu iddia Selçuklu sultanının Osman'a Selçukluların meşru varisi olduğunun işareti olarak at kılından bir Tuğ bir davul ve bir hil'at gibi nişanlar verildiği ölçüsüyle destekleniyordu. Bundan bir yüzyıl sonra 1575'te ise bir Osmanlı nişancısı bu nişanları verildiğinin kaydı olduğunu öne sürülen sahte belgeler hazırlamıştı. Bu öyküler Osmanlı'nın Selçuklu mirasını devralma hakkına ilişkin sorunları yanıtlıyordu,ama Osman rakiplerine göre daha da soylu olmalıydı.Böylece 15 yüzyıl başlarından itibaren Timur oğulları ve Osman'ın aşiretinin dahil olduğu göç dalgasından sonra batıya gelen Ak koyunu Türkmen boyları Konfederasyonu gibi rakip devletlerin karşısında Osmanlıların kökenlerinin Orta Asya'daki Türk Oğuz boyuna ve onların Doğu'yu oğlu Yasef'e bağlandığı rivayet edilen ünlü ataları Nuh peygambere dayandığı söylenmeye başladı. Bize ulaşan metinlerde Osman'ın ailesinin daha az romantik bir geçmişi olduğu aslında Osman'ın basit bir köylü olduğu imaları vardır. Bu diğer geleneğin onun ataları olarak Hicaz'da Arapları göstermesi Osmanlıların bir dönem meşhur oluklarını kanıtlamak için en iyi yolun böyle bir uydurma soy ağacı olduklarını düşündüklerinin işareti olabilir
Sayfa 10 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Osmanlı tarihçileri ne Orhan'ın Hristiyan Bizans İmparatoru VI. Ionnes ile ittifakından ne de prenses Teodora ile evliliğinden söz ederler.Çünkü bu çizmeye çalıştıkları yeni gelişen İslami bir imparatorluk resmine aykırı olacaktı
Sayfa 14 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
Süleyman Paşa Osmanlı'nın Anadolu'daki merkezi topraklarındaki camiler, medreseler ve hamamlarla anılır. Trakya'daki fetihleri ne işaret eden yapılar arasında, onun camiye çevirdiği Vize'deki (Bizya) eski Aya Sofya kilisesi de vardır.
Sayfa 16
Murad'ın ölümünden sonra oğlu Bayezid komutayı ele aldı ve Osmanlı hanedanlığı tarihinde ilk kaydedilmiş kardeş katili olarak kardeşi Yakub'u öldürüp tahtı sağlama aldı
Sayfa 19 - Timaş yayınlarıKitabı okudu
"I. Kosova Savaşı Osmanlılara sultanlarını kaybettirdi, ama savaşın Sırbistan için bedeli çok daha ağır oldu. Bayezid’in zaferi bağımsız Sırp Krallığı’nın sonunu getirdi ve Balkanlarda kalıcı bir Osmanlı varlığını güvenceye aldı. Bugün, 600'ü aşkın yıl sonra, I. Kosova Savaşı Sırp ulusal bilincinde belirleyici bir tarihsel an olarak hala canlıdır. Çağlar boyunca aktarılan destanlar, bir Hıristiyan vatanında bir Hıristiyan kralının Müslüman bir sultan tarafından yenilgisinin anısını dramatik bir biçimde anlattılar ve unutulmamasını sağladılar. Bu tür destanlar 20. yüzyıl sonlarındaki korkunç savaşlarda bölgedeki Hıristiyan Sırp nüfusunun duygularını kışkırttı: Bu durum yüzyıllar sonra birçok kişi tarafından hala yabancı gibi görülen Müslüman nüfusu aralarından çıkarmak için bir fırsat olarak değerlendirildi. Müslüman nüfus da buna kalma hakkını vurgulayarak aynı şekilde yanıt verdi.”
Osmanlıların devletlerini kurdukları bölgenin, eski imparatorlukların en köhnesi olan Bizans'a sınır konumda olması, gerçek yararlar sağlıyordu.
50 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.