Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Rüyalar Anlatılmaz

Nermin Yıldırım

Rüyalar Anlatılmaz Gönderileri

Rüyalar Anlatılmaz kitaplarını, Rüyalar Anlatılmaz sözleri ve alıntılarını, Rüyalar Anlatılmaz yazarlarını, Rüyalar Anlatılmaz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
348 syf.
·
Puan vermedi
·
27 saatte okudu
Elinizden bırakamayıp, bir solukta bitireceğiniz bir kitap => Rüyalar Anlatılmaz ;) Konusuyla... Anlatımıyla... Karakterleriyle... Mükemmeldi ;) Teşekkürler Kıymetli Nermin Yıldırım ...
Rüyalar Anlatılmaz
Rüyalar AnlatılmazNermin Yıldırım · Doğan Kitap · 20122,246 okunma
“Sen de bilmek istiyorsun, bak. Herkes neden her şeyi bilmek istiyor ki? Halbuki bildiğinin ağırlığıyla ezilir insan. Bildiğine ya teslim olur ya kurban. Eyüp bilmek için uğraştıklarıyla baş edebilecek mi sanki şimdi?”
Sayfa 319Kitabı okudu
Reklam
İnsan içinde sakladıklarıyla yorulup kirleniyor en çok.
Sayfa 232Kitabı okudu
“Ruhunun hafiflemesine hiç izin vermiyorsun. Herkesle dövüşüyor, her şeyle savaşıyorsun. Böyle yaparak rahatlarım sanıyorsun. Ama bak, öfke en çok taşıyana yük, o yükün altında nasıl da eziliyorsun.”
Geride kalmak, özlenenin ayağına takılmayı bekleyen yapayalnız bir taştı. Acısına, düşüp üzerine kapaklanandan çok üzülecek olsa bile, nihayet vuslata erip kucaklaşmanın kırık dökük hayalini kurardı.
Reklam
Hiç söylenmemiş sözlerle veda ettik birbirimize.... Konuşulmamış sözlerimize yenilerini ekledik.
Sayfa 228Kitabı okudu
Konuşmaya en iyi çok ihtiyaç duyduğu şeyi, susup duruyoruz karşılıklı. Belki bir tek rüyalarımızda işte,kusuyoruz sakladıklarımızı.
Sayfa 111Kitabı okudu
Geride kalanlar, sadece kendilerinden vazgeçildiğini düşünmektense, gidenin koca bir hayata tümden boş verdiğine inanmayı yeğlerlerdi.
Reklam
“Ruhunun hafiflemesine hiç izin vermiyorsun. Herkesle dövüşüyor, her şeyle savaşıyorsun. Böyle yaparak rahatlarım sanıyorsun. Ama bak, öfke en çok taşıyana yük, o yükün altında nasıl da eziliyorsun.”
“Sabahları dilimde akşamdan kalma buruk bir tat, gönlümde kırgınlık, ruhumda sıkıntıyla uyanıyorum.”
Eyüp'ün gözlerinin içine bakarak, bunu kendisine neden yaptığını söylemesi gerekmiyor muydu? Neden kaçmıştı kendisinden? Günlerdir hiç durmadan kafasında dönüp duran bu soruya akılcı bir cevap bulamıyordu. Sahiden bulamıyor muydu? Anlamak istemediklerini anlamazdan mı geliyordu yoksa? Neden kafasındaki gerçekler durmadan biçim değiştiriyordu?
Sayfa 285Kitabı okudu
Söylenmemiş sözcükler tıpkı tutulmamış yaslar gibi acıtırdı. Hayata devam edebilmek için bazen uzun uzun konuşmak, feryat figan ağlamak ve geçmişin katranından arınmaya çalışmak lazımdı. İçeride tutulan sözler azat edilecek, birikmiş gözyaşları özgürce dökülecek, ertelenmiş yaslar bir bir tutulacaktı ki, içine kapandıkça ağırlaşan, sahibine yük olan ruh ferahlasın. Zira bazı yükler ömür boyu tek başına taşınmayacak kadar ağırdı.
Sayfa 338Kitabı okudu
Küçükken de böyleydi, onu işitmek, anlamaya yetmezdi. Kelamını tercüme için biraz hissi kablelvuku, biraz da talim gerekirdi. Şimdi bu defter bile nüktedanlığı ölçüsünde kederliydi. Sağ gösterip sol vurmak tam da Eyüplük işti. Ağladığı yerden güler gibi yapmak, sonra kahkahaları hıçkırıklara katmak... Bu yüzden okuduklarından işkillendi Müesser. Kardeşinin şifa bulmak için gittiği doktorla eğlenmesinden, derdini de dermanını da küçümsemesinden, kendi kendine yazarken bile olmadık oyunlara girişmesinden... Bu haller tam da Eyüp'e göreydi zaten. Görünen oydu ki Eyüp sadece başkalarından değil, kendinden de kaçıyordu. Hatta belki bütün dalgacılar gibi en çok kendisinden kaçıyordu. Minik bir deftere bile gönül rahatlığıyla açılıp dökülemiyordu.
Sayfa 311Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.