Resulullah ﷺ şöyle buyurdu:
"Her kim bir gece içerisinde Bakara suresinin son iki ayeti okursa, artık o iki ayet ona (ibadet etmek ve belalardan korunmak bakımından) kafi gelirler.."
& 1297-) Yine Ebü Hureyre (r.a.)'dan. Hz. Peygamber (s.a.v.)'in savaşa aldatma adını verdiği rivayet olunmuştur.
("Aldatma"dan maksat, manevradır. Yoksa sahtekârlık anlamına değildir, yani düşmanı yanıltmak için taktikler uygulamadır. )
Nebi sav, helaya girerken:
"Ey Allah'ım' Muhakkak ben, 'hubs'tan(erkek şeytanlardan) ve 'habais'ten(dişi şeytanlardan) sana sığınırım." diye dua ederdi.
3407 - Ebû Hureyre (r.a.) şöyle demiştir: Ölüm meleği Hz. Musa'ya (a.s.) gönderildi. Melek Musa'nın yanına gelince Musa meleğe bir tokat attı (meleğin gözü çıktı). Bunun üzerine Melek Rabbi'ne dönerek: 'Sen beni ölmek istemeyen bir kula gönderdin' dedi. Allah (c.c.) meleğe gözünü iade etti ve ona şöyle dedi: 'Ona dön ve elini bir öküzün sırtına koymasını, elinin temas ettiği her bir kıl için kendisine bir yıl ömür verileceğini söyle.'(Ölüm meleği bunları Hz. Musa'ya iletince) Musa: 'Ey Rabbim! Sonra ne olacak?' diye sordu. Allah: 'Sonra öleceksin' buyurdu. Musa: 'Öyleyse şimdi öleyim' dedi. Musa, Allah'tan kendisini arz-ı mukaddese bir taş atımı mesafeye kadar yaklaştırmasını istedi.(Ebû Hureyre, Hz. Peygamberin (s.a.v.) şöyle söylediğini belirtti): "Orada olsaydım size yolun kenarında kızıl bir kum tepesinin yanında onun kabrini gösterirdim."
Nefsim elinde olan Allah 'a yemîn ederim ki
hiçbiriniz, ben kendisine babasından da, evlâdından
da daha sevgili olmadıkça (kemâliyle) îmân etmiş
olmaz"
Peygamber sevgisini cibillî mertebesine çıkaramayan
mü'min, hiç değilse Rasûlullâh'ın rızâsını diğer mahlûkların
rızâsına ve kendi hevasına tercih ve takdîm ederek cibillî ve fıtrî
derecesine yaklaştırmağa çalışmalıdır.
ġarih Aynî, Rasûlullah mahabbetinin ta'zîm ve iclâlden ibaret
kalması kâfi olmayıp, bütün ma'nâsınca kalbin meyli ma'nâsına
mahabbet olması lâzım geleceğini isbât ettikten sonra, şu iki
rivayeti de naklediyor:
Amr ibnu'1-Âs (R): Hiç kimse bana Rasûlullah'tan daha sevgili
olmadığı gibi, hiç kimse de benim nazarımda O'ndan daha
celâletli değildi. O'na karşı olan ta'zîm ve iclâlimin kemâlinden
dolayı gözlerimi doyura doyura yüzüne bakamadım, demiştir.
Umer ibnu'l-Hattâb da, bu metindeki hadîsi iĢittikten sonra: Yâ
Rasûlallah, sen bana nefsimden başka her şeyden daha
sevgilisin, demiş Buna karşı Rasûlullah: "Yâ Umer, nefsinden
de sevgili olmalıyım" buyurmuş . Bunun üzerine Umer
"Nefsimden de" deyince, "Yâ Umer, işte şimdi oldu" buyurmuş
Ameller, ancak niyetlere göre değerlendirilir. Herkese ancak niyet ettiği şey vardır. Öyleyse kimin hicreti, elde edeceği bir dünyalığa veya evleneceği bir kadın ise, onun hicreti de o hicret ettiği şeydir..!