4 Cilt Takım

Sahihi İbni Huzeyme

İbn Huzeyme

Sahihi İbni Huzeyme Hakkında

Sahihi İbni Huzeyme konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
2
Okunma
1
Beğeni
336
Görüntülenme

Hakkında

Hadisler; Hz. Muhammed Mustafa (s.a)'nın sözünü, fiilini, durumunu, takrir ve onaylarını bildiren rivâyetlerdir. Her hadis, Resûlullah (s.a) hakkında bir haberdir. Bir hüküm yada sünnet değildir. Hadislerde, Hazreti Peygamber (s.a)'in öğrencisi olan sahabeler, peygamberimizden öğrendiği ve ezberlediği sözleri, O'ndan öğrendiklerini ve O'nunla yaşadıklarını anlatmıştır. Hadis ilmi; Son peygamber Hazreti Muhammed (s.a)'le ilgili sahabelerden gelen rivâyetleri inceleyen, açıklayan ve nakleden bir ilimdir. Yapılarına göre Hadis Kitapları: Sahih Kitaplar: Senedi sağlam sahih olan hadisleri içerir. Câmi Kitaplar: Genel konuları içerir. Sünen Kitaplar: Fıkıh konularına göre düzenlenmiştir. Mu'cem Kitaplar: Râvi adlarına, hocalarına ve yaşadıkları şehirlere göredir. Müsned Kitaplar: Hadisler, ravilerine göre sıralanır. Musannef Kitaplar: Fıkhî konulara göredir. sahabe ve tabiinin sözlerini de içerir.
Tahmini Okuma Süresi: 63 sa. 45 dk.Sayfa Sayısı: 2250Basım Tarihi: Temmuz 2019Yayınevi: İ'tisam Yayınları
ISBN: 9786058351776Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Ciltli
Reklam

Yazar Hakkında

İbn Huzeyme
İbn HuzeymeYazar · 2 kitap
Safer 223’te (Ocak 838) Nîşâbur’da doğdu ve ilk tahsiline burada başladı. İshak b. Râhûye’den hadis dinlediyse de bu sırada yaşı küçük olduğu için sonraları kendisinden rivayette bulunmadı. Kur’ân-ı Kerîm’i ezberledikten sonra tahsilini ilerletmek ve özellikle Kuteybe b. Saîd’den hadis dinlemek için yola çıktı, ancak Merv’e ulaştığında Kuteybe’nin ölüm haberini aldı (240/854). Bağdat, Rey, Cürcân, Şam, Basra, Kûfe, Kahire ve Vâsıt gibi ilim merkezlerini dolaşarak pek çok hocadan istifade etti. 291’de (904) Nîşâbur’da ölen hocası Muhammed b. İbrâhim el-Bûşencî’nin cenaze namazını kıldırdığına (DİA, VI, 476) ve Receb 300’de (Şubat 913) Cürcân’da bulunup hadis rivayet ettiğine (Sehmî, s. 456) bakılacak olursa İbn Huzeyme’nin ilim yolculuğunu zaman zaman keserek bir süre memleketine döndüğü, ardından tekrar seyahate devam ettiği anlaşılır. Ali b. Hucr, Bekkâr b. Kuteybe, Osman b. Saîd ed-Dârimî, Ebû Abdullah İbn Abdülhakem, İbn Ebü’d-Dünyâ, Ahmed b. Menî‘, Bündâr lakabıyla tanınan Muhammed b. Beşşâr, Eşec el-Kindî, Zühlî ve Za‘ferânî ile Şâfiî fıkhını öğrendiği Müzenî gibi âlimler İbn Huzeyme’nin hocalarından bazılarıdır. Ṣaḥîḥayn’da kendisinden rivayette bulunmayan Buhârî ve Müslim ile İbn Hibbân el-Büstî, Kitâbü’l-Cihâd’ını rivayet etmesi için mektupla icâzet verdiği İbn Sâid el-Hâşimî (Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XIV, 370-371), Degūlî, Ebû Ali en-Nîsâbûrî, Da‘lec b. Ahmed, Hâkim el-Kebîr, İbn Adî ve İbn Mihrân en-Nîsâbûrî İbn Huzeyme’nin tanınmış talebeleridir. Aynı zamanda hocası olan Rebî‘ b. Süleyman el-Murâdî ile Nîşâbur’da kendisinden en son rivayette bulunan torunu Ebû Tâhir Muhammed b. Fazl da (Ebû Ya‘lâ el-Halîlî, III, 832) İbn Huzeyme’den faydalananlar arasındadır. “İmâmü’l-eimme” diye anılan İbn Huzeyme 2 Zilkade 311’de (11 Şubat 924) Nîşâbur’da vefat etti ve evinin bir odasında defnedildi (Muhammed İbrâhim eş-Şeybânî, II, 880). İbn Huzeyme’nin ilminin genişliğiyle darbımesel haline geldiği, sünnetle ilgili bütün bilgileri ve ayrıca 70.000 hadisi ezberlemiş olduğu kaydedilmektedir (Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XIV, 365, 372). Torunu Muhammed b. Fazl’dan nakledildiğine göre dünya malına değer vermeyen ve zâhidâne bir hayat yaşayan İbn Huzeyme eline geçen her şeyi ilim ehline dağıtır, davet ettiği herkese ziyafet verirdi (Zehebî, Teẕkiretü’l-ḥuffâẓ, II, 725; Sübkî, III, 119). İbn Huzeyme’nin yöneticilerle ilişkilerinde tavizsiz olduğu belirtilmiş, kendisini ziyaret eden Emîr İsmâil b. Ahmed es-Sâmânî’nin babasından duyduğunu söylediği bir hadisi okurken senedinde yaptığı hatayı düzeltmesi onun cesaretiyle yorumlanmıştır (Sübkî, III, 111). İbn Ebû Hâtim’e, cerh ve ta‘dîl ilminde önemli bir yere sahip olan İbn Huzeyme hakkında ne düşündüğü sorulduğunda İbn Ebû Hâtim, onun bu konularda kendisine uyulması gereken bir imam olduğunu söylemiş, asıl kendisi hakkında onun fikrinin sorulması gerektiğini belirtmiştir. Şâfiî mezhebini ve Selef akîdesini benimseyen İbn Huzeyme, önceleri kelâmî konulardan hoşlanmadığını ve bu sahaya girmek istemediğini, ancak hadis öğrencilerini Cehmî ve Mu‘tezilî görüşlere karşı korumak amacıyla Kitâbü’t-Tevḥîd’i kaleme aldığını söylemiş ([nşr. M. Halîl Herrâs], s. 4-5), Allah Teâlâ’nın isim ve sıfatlarını te’vil ve teşbihe gerek duymaksızın kendisinin bildirdiği şekilde kabul etmek gerektiğini ifade etmiştir. İsrâ ve mi‘racla ilgili haberleri sıraladıktan sonra bunun aynıyla gerçekleştiğini, Allah’ın yedinci kat semanın üzerinde bulunduğunu, Kur’an’ın mahlûk olmadığını, mahlûk olduğunu söyleyenin kâfir sayılacağını belirtmiştir (a.g.e., neşredenin girişi, s. c). Esmâ ve sıfatlar konusundaki tâvizsiz Selefî yaklaşımı sebebiyle tenkit edilmiş olan İbn Huzeyme’yi Fahreddin er-Râzî “ifadesi bozuk, anlayışı kıt bir kimse” olarak nitelendirmiş, Kitâbü’t-Tevḥîd’ini de “Kitâbü’ş-Şirk” olarak adlandırmıştır (Mefâtîḥu’l-ġayb, XXVII, 130-131). Eserleri. Hâkim en-Nîsâbûrî İbn Huzeyme’nin kitaplarının sayısının 140’ı bulduğunu, çeşitli meselelere dair 100 civarında da cüzünün mevcut olduğunu söylemektedir. Muhammed Mustafa el-A‘zamî, bu eserleri sıralayıp (eṣ-Ṣaḥîḥ, neşredenin girişi, I, 12-14) bunların müstakil birer kitap mı, yoksa eṣ-Ṣaḥîḥ’in veya bir özetini oluşturduğu diğer bir eserin bölümleri mi olduğu hususunda tereddütler bulunduğunu belirttikten sonra bu başlıkların câmi‘ türü kitapların muhtevasına uygun düşmesi bakımından bir kısmını bir eserin bölümleri, bazılarını da müstakil eserler olarak kabul etmek gerektiğini söylemektedir.