“Sahip olmak” ya da “olmak”, bütün kitap boyunca bol bol rastlaşacağınız iki kelime... Sahip olduklarımız bize neler katıyor? Eksiliyor muyuz, artıyor muyuz? Beni var kılan bana bakınca gördükleriniz mi yoksa sahiden ben miyim? Ben olmak, benim olanların toplamı mı yoksa benim olanlardan sıyrılmak mı? Her şeyi kaldırıp atınca geriye kalan o şey “ben”, “sen”, “o”... Peki kaçımızın cesareti var buna? Sevmek, bir özgürlüktür! Olmak, yeniden doğmaktır! Sahip olmak, köleleştirir!