“Acıyla yoğrulmak” deriz ya güzel Türkçemizde. Hani yaşadığımız büyük acılar karşısında günlük küçük hesaplarımızın, kibrimizin, ukalalığımızın bir anda yerle bir olduğunu görür, hayatın tanımadığımız gerçekleri ile sarsılır, parçalanırız. İliklerimize kadar hissederiz çaresizliğimizi, o büyüklenmelerimizin saçmalığını, pişmanlıklarla kavruluruz.
Yağmur yağıyor. Italia'yla son defa bu şehrin bir köşesinde, yağmurun altında seviştim. O her neredeyse eminim ki yağmur yağınca hayatın özlemini çekiyordur.
"onu benden önce kaç erkeğin sevdiğini asla bilemeyeceğim, ama her birinin ona özen göstererek ya da onu yaralayarak, onu biçimlendirdiğini, şimdi olduğu gibi yaptığını biliyorum."