Bir seminer için beklerken girdiğimiz markette kitapları incelerken yanımdaki arkadaşın
" Marketten kitap mı alınır. Burdaki kitaplar ev hanımları okumayı unutmasın diye , arada kitap okumak istediklerinde aldıkları kitaplar!"
gibi ayrıştırıcı, kırıcı, küçültücü, ...bir yorumuyla şaşkına döndüm.
Ne diyeceğimi de bilemedim.
Karşımdaki kişinin alıcıları kapalıysa hiç konuşmayı tercih etmiyorum genelde.
Bu kitabı orda sanki tepki olarak almıştım
Rafta çok uzun süre bekledi.
Ve şimdi sırası geldi .
" Küçük Prens" deyince herkesin aklına Fransız edebiyatının en çok okunan ve en bilinen şiirsel ve felsefi öyküsü geliyor.
Varoluşun anlamını unutmuş yetişkinleri gözlemler Küçük Prens.
Herkesin okuduğu ve kendisinden birşeyler bulduğu Küçük Prens in gözünden dünyanın ve yaşamın sıradışı tarifi yapılır.
Bu kitabı tasarlayan usta yazar Antoine de Saint-Exupéry nin 44 yıllık hayatını, acılarını, umutlarını , kayıplarını, sevinçlerini, başarılarını, ama en önemlisi mücadele dolu yaşamını okuyoruz bu metinde .
Askeri pilot olan yazarımızın , zor bir hayatın içine okumayı, yazmayı, edebiyatı nasıl sığdırdığı,
sürgün halindeyken ve savaş ortasındayken Küçük Prens i yazdığı, bunun dışındaki tüm kitapları tek tek ayrı bölümlerde anlatılmış.
Bazı yerleri gülümseten , bazı yerleri kendimizi sorgulatan kurgu dışı bir metin .
Aforizmalardan oluşan bir derleme değil, düz yazı.
İyi ki okudum dediğim kitaplardan oldu.
Okumayı düşünen herkese keyifli okumalar...