Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sana Mektuplar

Özdemir Asaf

Sana Mektuplar Sözleri ve Alıntıları

Sana Mektuplar sözleri ve alıntılarını, Sana Mektuplar kitap alıntılarını, Sana Mektuplar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
.... Bu konuda inşallah şifahî konuşacağız. Ama önce seni uzun müddet seyrettikten ayrılık ve uzaklığın gözlerimdeki izlerini sildikten sonra bu mümkün olabilir. Seni çok göreceğim geldi. Daha çok sevmeme imkân olmadığını şuradan anlıyorum ki, her an seni eskiden beri ne kadar çok sevmiş olduğumu gitgide şimdi daha çok anlıyorum. Ama sen bana karşı aynı duyguda olmazsan da benim halimi değiştirmeyecek. Tabiî isterim senin de bana karşı iyi duygular taşımanı. Çok isterim. Sevgili Sabahatim. Her şeyin üstündesin bence.
"Bir tarafta ağlayanlar, bir tarafta gülenler. Bir tarafta bunlar için ölenler. Bir tarafta benim gibi düşünenler. Sarhoş olmuşlardı, eğleniyorları Ben hayata bakıyordum. Akşamın erken sabahın geç olduğu bir yerde Yarınlara bakıyordum. Mum yanıyor, zaman yanıyordu. Mumun alevi titriyor, Ümidin alevi titremiyordu."
Reklam
İtiraf etmelisin ki sen kendin bizzat süslendiğin zaman da güzel olduğunun farkındasın... Ve saçların dağınık, gözlerin mahmur uykudan uyandığın zaman da aynada (eğer hiç bakmamışsan ki imkânı yok) bir şöyle kendine bak. Ve o iki çeşit güzelliğin arasındaki incecik farkı bul. Munis ve vahşî güzellik.. İkisi de birbirinden hiç bir zaman aşağı kalmaz.
...seni sana anlatacak, bendeki seni sana anlatacak kelimelerin çok az olduğu ... Evet meğer ne kadar az kelime varmış...
Söylemek bir insanın söylemesi, o bir insan sen isen (sen ol) senin söylemen ne iyi. Ben hiç sana yazdığım bir satırı silmek, düşündüğüm bir şeyi senden gizlemek istemiyorum. Ben ne kadar ben olabilirsem seni o kadar mesut ve rahat ettireceğimi sanıyorum. Benim sana itimadım hiç kimsenin kimseye karşı duyamayacağı kadar çok. Bunun iyi mi kötü mü olduğunu düşünmeden önce, bunun büyük bir saygı ve sevgi olduğuna inanıyorum. Sen hareketlerini tanzim ve tertipte kuvveti kendinden alırsın. Bunu biliyorum. Bu bakımdan beni sana, yani kendimi sana bir kaynak olarak sunmak isterim. Senden boyuna senden bahsetmek hoşuma gidiyor ve öyle yapıyorum. Senin ve benim namıma sanki bir çok şeyler söylediğimi zannediyorum. Kıskananlara, kızanlara, dostlara, düşmanlara toptan bir durum takındığıma böylelikle kendimi ikna ediyorum. Sonra kendime dönüp içimden gene veciz olarak: “Ben Özdemir o Sabahat” diyorum. Anladınız mı? diyorum. Anlayın diyorum. Anlayacaksınız diyorum.
Bir daha ölümden hiç bahsetmeyeceğim. Çünkü senin bulunduğun yerde benim için ölüm mevcut olamaz. Yahut ölümün mevcut olduğu yerde sen; bana yaşamak hırsını verdiğinden ben olamam.
Reklam
Ruhen olgunlaşmak bedenen yıprandırıyor galiba insanı.
“Cahil bir insan cahil olduğu için çok tehlikeli bir şahıstır. Fakat o aklî melekelerinin bu eksikliğine bir bahane bulmağa çalıştığı vakit, dindarlık maskesi taşıyan bir dehşet olur...” (Hendrik Willem Van Loon-İnsanlığın Kurtuluşu)
Eğer bu mektubumu donuk buldu isen bana kırılma bir tanem. Hayal dolu mektuplarıma senden bir ses bekleyen gönlüm, şimdi beni "boş" fakat "beklerken" coşturamıyor. Sensiz daima kurak kalıyorum sevgilim. Onun için bana darılmadan önce beni anla. Önümüzdeki seneler saadetimizi anlayarak geçireceğimiz seneler olacak zannediyorum. Sarhoşça, sezmeden vakit geçirmeyeceğiz. Birbirimizi daha iyi anlayacak ve seveceğiz. İkimiz de buna müstehakız. Burada kalacak olsak -ki Allah göstermesin- 2 sene çok bir şey. Lâkin yarınlarımızın nezdinde tabiî ki geçen 2 senemiz, hiçbir şey değil. Ve hiçbir şey olmasın, sayılmasın.
650 öğeden 431 ile 440 arasındakiler gösteriliyor.