"Ama pek uzun kalmıyorlardı, en hızlı gidenler en yakın dostlarımızdı."
Merhabalar. Uzun zamandır Kafka okumadığımı düşünerek yazarı özlediğimi fark edince Şato kitabına şans vermek istedim. Okuduktan sonra öğrendim ki Dava kitabının devamı niteliğindeymiş. Davayı henüz okumadım ters gitmiş olsam da en kısa zamanda Dava'ya şans vereceğim çünkü o çok daha fazla sevilmiş.
Yazarın kitap boyunca vermek istediği mesaj, eleştirdiği bürokrasi, incelediği hiyerarşi; bunun getirdiği engeller, üst tabakaya sesini duyuramama çabası ne kadar güzelse dili bir o kadar sıkıcı ve zordu. Baştan kendine çeken, hiçbir sıkıntı olmadan okuduğunuz kitabı ortalarından sonra zor okuyorsunuz. Çünkü olay akışı değil, yazarın bürokrasi hicivleri karşınıza uzun konuşmalar halinde çıkıyor. Ne yazık ki buradan itibaren de kitap sizi içine pek alamıyor.
Kitap ne anlatıyor dersek eğer, kadastrocu olarak göreve başlayacak olan K. gittiği yerde hiç hoş karşılanmaz ve böyle bir tayin olmadığı dile getirilerek görevine başlayamaz. Okulda hademelik dahi yapan karakterimizin kitap boyunca Şato'ya ulaşıp sesini duyurma çabasını okuyoruz. Ön planda bu olurken arka planda yazarın cümlelerinin altını güçlü eleştirilerle doldurduğu kısımlar mevcut.. Alt tabakanın üst tabakaya 'buradayım' demesinin zorluğunu hissettim. Ne yaparsa yapsın sesini duyuramama döngüsü hakimdi kitapta.
İşlediği konu bakımından oldukça güzelken, dili bakımından okurların sıkılabilceği bir kitap.En azından benim için böyleydi. İlgisini çeken herkese şimdiden keyifli okumalar. :)