Şato, umutla varılmak istenen bir yerin yarım kalmış hikayesiydi bana göre.
Zira, Kafka'nın okunması çok da kolay olmayan bu ilginç romanını bitirmeye ömrü yetmemiş.
Kahramanımız K., atandığı köyde görevinin tam olarak ne olduğunu ve bu görevi ona kimin verdiğini öğrenmek için Şato'ya, yönetime, ulaşmak istiyor kitap boyunca. Sanki her sayfa, Şato 'ya ulaşacak bir merdiven basamağı. O basamakları tırmandıkça Şato uzaklaşıyor, tıpkı biz safaları çevirdikçe kitaptaki hikayeden uzaklaştığımız , başka hikayelere daldığımız gibi...
Ulaşılamayan bir otorite var kitapta tıpkı "Dava" kitabında olduğu gibi.
Bu Şato'nun bulunduğu köyde ise , otorite ile bire bir görüşme fırsatı bulamayan köylüler , yukarıdakilere karşı çıkmanın bedelinin dışlanmak olduğunu bildiği için ,köyün yönetimindeki olumsuzlukları düşünmek, sorgulamak istemiyorlar ve K.ya engel olmaya çalışıyorlar. Bürokrasiden kaynaklanan iletişimsizlik, her kafadan çıkan sesler...
Kitabın kurgusu ise bence takip edilmesi kolay olmayan bir kurguydu. Bol karakterli, davranış sebeplerinin bir yalan bir doğru verildiği bir hikaye... 'Hımm anladım bu karakterin davranış sebebi buymuş aslında ' diyemediğim türden..