Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Savaş Türkiye Varlık Vergisi

Cahit Kayra

Savaş Türkiye Varlık Vergisi Gönderileri

Savaş Türkiye Varlık Vergisi kitaplarını, Savaş Türkiye Varlık Vergisi sözleri ve alıntılarını, Savaş Türkiye Varlık Vergisi yazarlarını, Savaş Türkiye Varlık Vergisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Varlık Vergisi
Varlık Vergisi uygulama yılları arasındaki ilişkiye bir başka açıdan da değinmek yerinde olacaktır. Dr. Cüneyt Akalın'ın bu konudaki açıklamaları şöyledir: "Saraçoğlu Hükümeti Varlık Vergisi'ni yürürlüğe koyduğu sırada Nazi Almanyasının başarılarıdan etkilenmiş olamaz. Türkiye ile Almanya ve Bulgaristan arasındaki saldırmazlık anlaşması 1941 yılının ortasında imzalanmıştır. Bu tarihte Alman orduları her yerde başarılı bir istila hareketi sürdürmektedir. Bu tarihlerde Varlık Vergisi konusu yoktur.
Sayfa 143 - Tarihçi Kitabevi
Aşkale olayını yalnız başına ele almak yetmez. Erzurum'da kahvede vakit geçiren vergi mükelleflerinin durumunu, Alsace dağlarından alınıp Pirenelere sürülen ve orada hayvanlar gibi ahırlara tıkılan insanlarla karşılaştırmazsanız… Türkiye'deki Varlık Vergisi'ni, İsviçre'de Yahudilere konulan Yahudi Vergisi ile karşılaştırmazsanız... İstanbul'da yaşayan bir işadamının mükellefiyeti ile yiyeceğine el konulan köylünün durumunu karşılaştırmazsanız...
Sayfa 265Kitabı okudu
Reklam
kahraman Türk diplomatları
Almanlar Marsilya'daki 80 Türk Yahudisini vagonlara doldurarak Auschwitz Kampı'na gönderirken istasyonda bunu protesto ederek önlemeye çalışan genç Konsolos Yardımcısı Necdet Kent de vagona binmiş, kurban edilmeye giden Yahudilere katılmıştı. Tabii büyükelçi derhal müdahale etmiş ve iki vagon yolda durdurularak Türk Yahudileri serbest bırakılmıştı. Bir başka faciayı önleyen diplomatımız Rodos Konsolosumuz Selahattin Ülkümen'dir. Konsolos Selahattin Ülkümen Rodos'ta yaşayan, Osmanlı döneminden kalma Yahudileri (bir bölümünü takalarla kaçırarak) 42 aileyi, yaklaşık 200 kişiyi Yunan-Alman otoritesinden kurtarıp Türkiye'ye ulaştırmıştır. Bu arada önemli bir ayrıntı da, Alman kumandanlığının: "Siz Türksünüz, bunlar Musevi," demesine karşı: "Bizde din farklılığı hukuk ve yaşam farklılığı yapmaz. Hıristiyan, Musevi, Türk fark etmez. Biz laikiz," demiş olmasıdır. Selahattin Ülkümen'e İsrail'de "Righteous Gentile" nişanı verilmiştir.
Sayfa 244Kitabı okudu
Büyükelçi Behiç Erkin (Kurtuluş Savaşı'nın kahramanlarındandır) Türk Yahudilerinin Türkiye'ye gönderilmesini kabul etmeyen Gestapo şefinin masasına, Birinci Cihan Savaşı sırasında Alman İmparatoru'nun kendisine verdiği Demir Haç nişanını koyarak isteğinin kabul edilmesinde ısrar etmiş ve gereken müsaadeyi zorla almıştı.
Sayfa 242Kitabı okudu
Medyada yer alan bilgilere göre İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa'da 5.752.400 Yahudi öldürülmüştür. Bütün Avrupa ülkelerinde, hemen istisnasız olarak Yahudiler yok edilmişlerdir. Türkiye ise bu katliamdan kaçan Yahudilere sığınak olmuştur.
Sayfa 231Kitabı okudu
Toprak Mahsulleri Vergisi
Toprak Mahsulleri Vergisi (önce Mahsulât-1 Arziye Vergisi) İkinci Dünya Savaşı yıllarında devletin olağanüstü harcamalarını karşılamak ve ekonominin dengesini korumak için başvurulan ikinci vergidir. Olağanüstü ve geçici niteliktedir. Hazine'ye toplam 223 milyon lira gelir sağlamıştır. Cumhuriyet kurulduktan sonra kaldırılan eski Âşar Vergisi'nin yeni bir şekli olan Toprak Mahsulleri Vergisi hububattan, bakliyattan ve diğer çeşitli ürünlerde aynen, yani mal olarak ya da nakden, para olarak tahsil ediliyordu. Alım, önce ürün elde edilen yerde, köylerde, daha sonra toplama merkezlerinde yapılıyordu. Vergi oranı başlangıçta % 8-12 arasında değişirken, daha sonra % 10 olarak saptanmıştı.
Sayfa 210Kitabı okudu
Reklam
Varlık Vergisi anaparadan, servetten alınan bir baş vergisidir. Ayrıca klasik, alışılmış vergicilik yöntemleri ile değil, savaşın neden olduğu kuralsızlıklar içinde uygulanan bir vergidir. Savaş kapıdadır. Devlet varlıklı insanlara başvurmakta ve "nen varsa ver" demektedir. Bu uygulamanın normal zamanlarda uygulanan yöntemlerin dışına çıkması kaçınılmazdır. Böyle bir vergilendirmenin nerede uygulanmak zorunda kalınsa aynı sakıncaları da beraberinde getireceği beklenir. Ancak bu yanlışlıkların sorumlusu vergi ve yasa değildir. Vergiyi uygulayanlardır.
Sayfa 203Kitabı okudu
ipneliğin böylesi =)
Bazı mükellefler ödeme imkânları olduğu halde, Alman ordularının sınırlarımıza dayandığı bir ortamda, ödememekte ısrar etmişlerdir. Bir örnek olarak A.K.'nın davranışını gösterebiliriz. Kendisine 40 bin liralık vergi tarh edilen bu mükellef açıkça "Ben bu devlete kırk para vergi vermem" demiş, büyük nakit servetini T.A.'a emanet ederek Aşkale'ye gitmiş, vergisi terkin edilmiş, dönüşte parasını emanet bıraktığı kişiden geri alarak işine devam etmiştir.
Sayfa 203Kitabı okudu
Birinci Dünya Savaşı'ndan önce İstanbul'un (aslında bütün Osmanlı coğrafyasının) iş hayatı yabancıların ve gayrimüslimlerin elindedir. 1929 ekonomik krizinden sonra da İstanbul'da bu kadro hâlâ önemli ölçüde işbaşındadır. Yunanistan'ın iki bankası vardır. Maden şirketlerinin hepsi yabancıların elindedir. İstanbul'un su, gaz, elektrik, tramvay şirketlerini, ekmek fabrikalarına kadar, yabancılar ve gayrimüslimler işletmektedir. Serbest meslek alanı da buna koşut olarak yine yabancıların ve gayrimüslimlerin elindedir. Türkler Aksaray'da, Hasanpaşa'da, Üsküdar'da oturmaktadırlar ve iş hayatları o semtlerdeki küçük bakkal, çerçi dükkânları, nalbant atölyeleri ve mahalle fırınları içinde kalmaktadır.
Sayfa 187Kitabı okudu
Milli Korunma Kanunu'nun yeterince başarılı olamamasının nedenlerinden biri de bunu uygulayacak örgütün görevini hakkıyla yapacak şekilde kurulamamış olmasıdır. Bir yabancı yazarın gözlemine göre Türkiye'de o tarihlerde bir tek elektrikçinin bulunmadığı bölgeler vardır.
Sayfa 132Kitabı okudu
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.