Annesi, kız kardeşi, yayıncısı, sevgilileri ve eski dostları dahil toplamda 30 kişi ile yaptığı mektuplaşmalardan seçmeler okunabilir bu kitapta. Mektuplarında ketum davrandığı hatta kitabın önsözünde bahedildiği üzere "büyük bir bölümü sıkıcı ve baştan savma" olduğu görülür. Ancak Nietzsche'yi daha iyi anlamak için mektuplarının önemli bir kılavuz olduğunu düşünüyorum. Kimilerine göre "hayat filozofu" olarak adlandırılan Nietzsche'nin özel hayatından haberdar olmanın gerekliliğini okudukça hissettim ve okudukça daha fazla saygı duydum kendisine Müziğe olan aşkını, arkadaşları ve çevresi olan ilişkilerinde ipuçlarını, kitapları yazarken içinde bulunduğu ruh hallerini, peşini bırakmayan hastalıklarını ve yoğun ıstıraplarını mektuplarında hissedersiniz ve okudukça sadece bir filozof olarak değil insan olarak da saygıyı hakettiğini göreceksiniz. Özelikle delilik zamanlarında yazdığı mektuplardan çok fazla etkilendim. Mektuplar kronolojik olarak 4 bölümde toplanmıştır;
1. 1861-1869 Öğrencilik Yılları; Schopenhauer ve Wagner
2, 1869-1876 Basel'de ilk yıllar; Wagner veWagner'den kopuş
3. 1877-1882 Profersörlüğünün Sona Erişi; Lou Salome, Genova
4. 1883-1889 Zarahustra; Değerlerin Karşıt Değerleri, Torino
Delirdikten sonra yazdığı son mektubunun son çığlıklarından bir alıntı; "Öğrenci paltomla her yere gidiyorum; birilerinin omzuna vurup şöyle diyorum; Siamo contenti? Son dio, ha fatto questa caricatura...(MUTLU MUYUZ? BEN TANRIYIM, BU KARİKATÜRÜ BEN YARATTIM.)"