Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Sevda Kadınları
Elfriede JelinekDüşük Puanlı Sevda Kadınları Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Sevda Kadınları sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Sevda Kadınları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
810 üzerinden
elfriede jelinek bu romanında küçük bir avusturya kasabasında kadın erkek ilişkilerini ele alıyor. genel olarak kadınların sosyal durumunu. kapitalist ve ataerkil bir toplumda kadınların istismar edilmesi, bedenen sömürülmesi. cinsiyet baskısı ve modern yaşamda kadın cinselliği. kitap sosyal bir gerçeklik sunuyor okura.
yazar büyük harf
Okumak göreceli bir kavram olsa da bazı kitapların sosyal medyada şehir efsanesi haline getirildiğini fark ettim, tabii bu da benim düşüncem. Aşık Kadınlar kitabının da yorumları, paylaşımlarını okuyunca iyi bir kitap buldum diye sevinmiştim.
Aşırı argo konuşmalar, oldukça basit bir hikâye (iki kadın işçinin sınıf atlamak ve rahat yaşamak için ekonomik durumu daha iyice olan erkeklerle evlenme planları) ve boşa harcanan zaman. Altı çizilecek satırlar elbette ki var kitapta ama ne yazık ki kitabın tamamını kurtarmaya yetmedi. Bu kitaptaki hikâyeyi bizden bir yazar yazmış olsaydı yerden yere vurulurdu. Tek iyi tarafı oldukça kaliteli bir çevirisinin olmasıydı.
Bu kitap neden yazıldı hiç anlamadım. Feminist manifesto dersek iki karakterinde hikayeleri mutsuz sonla bitmeliydi. Karakterler gerçekten iğrençler, kendilerini geliştirmektense, kendilerini erkeklerine hamile kalarak kakalamak isteyen, boş tipler. Oysa bir karakterin işleri gayette işleri tıkır tıkır ilerliyor, diğer karakter de aptalca o hatayı işlemeseydi onunda işleri tıkır tıkır ilerlerdi aslında. Ben anlamadım, bu kadın tiplemeleri gerçekten berbat tipler ve yazar bu tipleri elestirmeliydi, yani hikaye hazin bir sonla bitmeliydi diye düşünüyorum. Ayrıca kitap ilk sayfasından son sayfasına kadar aynı eksen etrafında kendini periyodik bir biçimde tekrar ediyor. Yazarın Kısa kısa paragraflarla yarattığı tarzınıda begenemedim. Kısaca sevmediğim bir kitap oldu ve okunmasa da kesinlikle olur bence.
Nobel ödüllü feminist şair, romancı, oyun yazarı, çevirmen özelliklerinin yanında kalablık korkusuna ve sosyal fobiye sahip Avusturya’lı yazar Elfriede Jelinek’in “Aşık Kadınlar” ı yazarla ilk tanışma kitabım oldu.
Yazarın kitabında kullandığı ilginç yazım tekniklerinden; kullanılmayan imla kurallarına, fiillerin sürekli geniş zamanla ifade edilmesine ve kelime tekrarlarına en başta çevirmenin uyarısı dikkate alındığında zor da olsa zamanla alışılıyor.
Eril özelliklerin baskın olduğu toplumlardaki ezik kadın modelini vurgulayan bu kitapta
Brigitte ve Paula’nın aşkları, kadınların aşkı görev edinmesine birer örnek… Kadınların evlenmesi, karşılığı olmasa da aşık olması, çocuk doğurmaları zorunluluk olan bir toplumda, erkek doğmuş olmak hayata en baştan galip gelmek demek. Bu tür aile yapılarına maalesef kendi toplumumuzda da çok sık rastlanmakta. Bu okuduğumuz kitapta sadece isimler Ayşe, Fatma değil Brigitte ve Paula….
Heinz ve Eric ise eril ailelerde yetiştirilmiş hükmeden efendi rolüne sahip erkekler.
Kitapta aşk ve nefretin yerlerini kestiremediğimiz bir manzara mevcut; Hem aşık olup, hem nefret etmenin birarada yaşandığı çırpınışların ilginç sonlarına şahit olmak mümkün.
Yazarın okumayı planladığım ikinci kitabı ise “Piyanist”…. Çok yakında ….
Nobel ödüllü feminist yazar #ElfriedeJelinek tarafından aykırı, kışkırtıcı, vahşi, müstehcen ve kaba bulunan bir roman. #AşıkKadınlar ‘da Brigitte ve Paula isimli iki genç kadının birbirine paralel hikayesini okuyoruz. Brigitte şehir de yaşayan ve gözüne kestirdiği Heinz ile evlenmek için, Paula ise köyde yaşayan ve gözüne kestirdiği Erich ile
Merhabalar bir kitap okudum pek sıradışı,seversiniz sevmezsiniz bilemem ben de hangi taraftayım çözemedim.Tavsiye eder miyim evet elbette ederim tanışmalısınız 2004 Nobel Edebiyat Ödüllü feminist yazar Elfriede Jelinek kalemiyle.Benim tanısma kitabım Aşık Kadınlar oldu sırada Piyanist var.
Kitabın sıradışı oluşu nerden kaynaklaniyor peki,dilimin
Kitap tamamen edebi kaygılardan uzak söz sanatı yapılmayan gerçeği hiç çarpıtmadan lafı dolandırmadan yazılan, benim daha önce okuduğum romanların üslubuna hiç benzemeyen bir kitap. Bir şehirde bir köyde yaşayan iki kadının hayatını okuyoruz. Kitabı okumadan çevirmenin önsözünü okuduğunuz da belki de okurken sizleri rahatsız edecek örneğin yinelemelerin hangi amaçla kullanıldığını belirtmesi gibi açıklamalarla bence atlanmaması gereken bir bölüm. Gerçekleri, basit bir anlatımla verdiği eleştirileri, aslında aile, evlilik, çocuk sahibi olma gibi konularda insanların neyi amaçladığını - ki bu çoğunluğa uymayacak fikirlerde olabilir- anlatması yönünden de oldukça etkili. Mükemmel, çok beğendim diyemiyorum çünkü olay örgüsünün ben daha net olduğu hikayeleri daha çok seviyorum. Bu kitap verilmek istenen mesajın üzerine yerleştirilmiş gibiydi daha çok.
Avusturyalı feminist yazar Elfriede Jelinek’ten okuduğum ilk kitap. Kitabın başında çevirmen Anıl Alacaoğlu‘nun kitaba hazırlayan başarılı önsözünü okuduğumda elimdeki kitabın sıradan olmadığını tahmin ediyordum. Karşımda yazdıkları kışkırtıcı, kaba bulunan sert tepkilere maruz kalan, bolca eleştirilen; bir yazar vardı. Jelinek, Nobel Ödüllü bir yazar. 2004 yılında kazandığı ödülü sosyal fobisi nedeniyle almaya gidememiş. Bu ödül İsveç Akademisi’nde de tartışmaya sebep olmuş.
Kitaba gelecek olursak kitap; mutluluk peşinde iki kadını temel alıyor; hikayeleri paralel ilerliyor. Aslında aynı bir o kadar farklı.. Ekonomik olarak daha iyi standartlar, işi olan bir eş ve meyveleri çocuklarla bir gelecek hayali.. Yazar evlilik, aşk, cinsellik, emek, kadınlar ve erkekler üzerinde sözünü sakınmadan dolaşıyor. Nefret duygusunu ön planda tutup yer yer argo ve müstehcen tabirler kullanıyor. Kitabın adına kanıp mutlu bir aşk hikayesi beklemek ne mümkün! Başlı başına bir ironi. Çevirmenin dediği gibi hissettiğimiz çivili bir sandalyeye oturmak gibi..
Ataerkil toplumlarda değeri olmayan, kendi değerinin de farkında olmayan, evlilik ve çocukla statü sahibi olacağını uman kadınlar üzerinden bu yapı ve düzene eleştirisini yapıyor Jelinek, sarsıyor. Benim içinse kesinlikle farklı bir deneyimdi.
Aşık (!) Kadınlar
Okumalarım arasina her ay Nobel Ödüllü yazarlardan bir kitap seçerim. Bu özelliğiyle uzun zamandır okumayi istediğim Aşık Kadinlar açıkçası konusuyla beni fazlasiyla şaşırttı. Sanirim kitabin adı benim erken ve önyargıyla düşünmeme neden oldu.Kitabi secerken de okurken de bu kadar farkli bir kurguyla karsilasmayi beklemiyordum.
Aşık Kadinlar asla klasik bir aşk romanı değil, siradan veya olağanüstü bir romantizm örneği de değil. Kadına,erkeğe, topluma,aile kurumuna ,akrabalık ilişkilerine cok farklı bir bakış açısı ile yaklaşan, irdeleyen, sarsan ,sorgulayan, acıtan bir roman.
Farklı anlatim tekniği ile de dikkat ceken roman,yer yer şiir okurmuş hissiyati uyandırıyor.
Cok severek okuyanlar olacaktir ancak tam tersini düşünenler de mutlaka çıkacaktır.
Ilk gençlik yıllarımda Kadının Adı Yok kitabini okuduğumda kapıldığım duygulara götürdü beni Jelinek. Her dönem toplumda tartışılan değerlerin veya değersizlik duygusunun bir Avrupa Ülkesine has yerel tutuculuk veya geleneksellik içerisinde (demek her yerde olabiliyor) okura sunulduğu bir roman.Sadece yazarin farklı tarzi için bile okunmaya değer olduğunu düşünüyorum. Okumayı düşünenlere simdiden keyifli okumalar dilerim.
2004 Nobel edebiyat ödülünü almış. Rahatsız edici dili ve üslubundan nefret eden bir İsveç Akademisi üyesi Jelinek'e nobel ödülü verilmesi üzerine Akademi'den istifa etmiş. Feministlerin okuma listesinde olması gereken bir kitap bence Aşık Kadınlar.
Yazarın sınıfsal meselelere yaklaşımı bilinçli olarak ironik ama ayrica kolayci ve yüzeysel geldi bana.
Bu arada kitabın ismi Turkceye daha iyi çevrilebilirdi diye de düşündüm. "Die Liebhaberinnen" bildiğim kadarıyla aşık değil sevgili anlamına geliyor. Ingilizce çevirisinde de "Women as Lovers" olarak yayınlanmış. Özellikle kadın cinselligine bazıları tarafından grotesk bulunan bir yeni yaklaşım arayan bu kitabın adının çevirisinde muhafazar bir anlam kayması olmuş Türkçeye çevirirken sanki.
Jelinek'in Piyanist kitabının Haneke tarafından sinemaya uyarlandigini da not düşmek gerek.