Bu yazıyı yazmak benim için çok zor, cidden. Hem kitabın içinde kendimi bulduğum her an bana kalsın istiyorum hem de perdenin arkasına geçip hırkamı giymeye üşendiğim için kollarımı perdeyle kapatırken başımda tülbentimle sokağa bağırmak istiyorum.
Ben Sevgili Gelecekteki Kocam'ı çok sevdim, cidden. Okurken, "Ben de bunu yapıyorum ya," dediğim nadir kitaplardandı.
İçtendi.
Güldürdü.
Şoka soktu.
Sonra tekrar güldürdü.
Sonra tekrar güldürdü.
Hayat gibiydi, sonu belliydi ama ne zaman ne yaşanacağı belli değildi.
Nesil'in kusurları vardı, Bedir'in kusurları vardı, Furkan Dayı'nın kusurları vardı, kitapta kusurlar vardı. Ama Nesil'in dediği gibi, mükemmel olması imkansızdı. Sonuçta hayatın karşımıza ne zaman ne çıkaracağı belli olmuyor. Ama hayat iyi ki karşıma çıkarmış bu kitabı ve sadece satırlarda da olsa iyi ki tanışmışım Zeynep Değirmenci ile.