Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kılıç ve Kalem Üstadı

Şeyhülislam İbn Teymiyye ve Mücadelesi

Rızaeddin Bin Fahreddin

Şeyhülislam İbn Teymiyye ve Mücadelesi Sözleri ve Alıntıları

Şeyhülislam İbn Teymiyye ve Mücadelesi sözleri ve alıntılarını, Şeyhülislam İbn Teymiyye ve Mücadelesi kitap alıntılarını, Şeyhülislam İbn Teymiyye ve Mücadelesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
+1
Beni; kitaplarım, etrafımı saran yeşillikler Ve bir de yalnızlığımla başbaşa bırakın! Tıpkı vahşi hayvanlar gibi Issız, sarp, çorak bir yerde yaşayayım; Onlar ki, ilkbahar çiçeklerinin kokusu ile güç bulur Ve Çöllerde insan topluluklarının şerrinden emin olur. Maarri
Nasihat babında izzetli olabilmek için yapılması gerekenler;
Müslümanlar, dînlerini bildikleri zamanlarda bütün dünyanın üstünde idiler; ondan habersiz olmaya başladıklarında ise dünyanın maskarası olup çıktılar.
Reklam
Bid’at İslamın düşmanıdır.
Ancak, ne yazık ki, sonraki müslümanlar öncekilerin yollarından gitmediler. Insanlığın saadeti ve geçimi için gerekli kazanç yollarını, meslek ve sanatları dîn adına yasaklayan dîn tâcirlerinin sözlerine kulak verdiler. Artık Hristiyanlık'tan mı aldılar, yoksa onlardan habersiz aynı sonuca mi ulaştılar [tevârüd] nedir, Kur'ân'ın, Bilmediğin bir şeyin ardınca gitme!.. (Isrâ/36) şeklindeki açık nehyine aykırı olarak, Allah Teâ- lâ [şâri'-i a'zam] tarafından isim belirtilerek haber verilmediği halde, sevip bağlandıkları kimselere azizlik ve evliyalık mertebesi verdiler ve onları kendilerine Ka'be edindiler. Bu zatların el-mutasarrifu fi'l-kadereyn [iyi-kötü/bedbahtlik-mutluluk, her iki kaderde tasarruf sahibi), gavsu'l-halâyık [tüm mahlukatın/yaratılmışların yardımcısı) ve kutbu'l-âlem [âlemin ekseni] olduklarına inandıklarından, tabii ki dilek ve isteklerini onlara arzedip ruhlarından medet dilemeye ve kendilerine tazarru'da bulunmaya [yalvarıp yakarmaya] başladılar.
Şeyhu-lislam İbn teymiyye Rh
Ben hakk bildiğim inancımdan, Kitab ve sünnet'le sâbit olan mezhebimden hapishâneden kurtulmak için dönecek, sözümü geri alacak ve münafıklık [nifak] gösterecek kimselerden değilim. Hakk Sübhânehû ve Teâlâ'dan başka hiç kimseden korkum yoktur; benim yanımda bir gün sonra ölmek ile bir gün önce ölmek ve tabii ölüm ile bir insan elinde ölmek arasında fark yoktur!
"İbni Teymiyye bir keresinde emri bil maruf ve nehyi anil münkerde bulunmak için, halka zulüm ve baskı ile eziyet etmekte olan Kutlu Bey adındaki hakimin huzuruna çıktı. Hakim kendisini tahkir amacıyla 'büyük bir adam ve alim olduğunuz için meclisinize varıp sizinle müşerref olmayı düşünüyordum. Oysa siz kendiniz geldiniz' dediğinde, İbni Teymiyye; 'Hazreti Musa iyi biri, Firavun da senden acımasız idi. Buna rağmen Musa Peygamber kellesini koltuğuna alarak Firavunun huzuruna çıkıp onu imana davet etmişti' cevabını verdi."
Sayfa 30
Şeyhu-lislam İbn teymiyye Rh
"İslâm dîninde Kur'ân ile Rasûlullah'ın sünnetinden başka tarikat yoktur. Amelleri Allah Teâlâ'nın kitabına ve Rasûl-i Ekrem'in sünnetine uymayan kimseler ister havada uçsun, isterse su üzerinde yürüsünler, önemi yoktur. Ahiret kurtuluşu yalnızca Kur'ân ve hadis'e, selefin eserlerine uymaktadır!
Reklam
+2
İnsanların kendi bildikleri ile din düzmeleri semâvî şerî’ata cinayettir.
Oldu mu şimdi ey cemaat?
"Gariptir ki bid'atlara karşı açtığı savaş yüzünden hapishanelerde çürüyüp, nihayet orada vefat eden İbni Teymiye'nin defini de kendisinin razı olmadığı bid'atlardan kurtulamamıştır. Cenazesinde halkın haykırarak ağlaşmaları, üstbaşlarını yırtmaları, gasilden artan suyu teberrüken aralarında paylaşmaları, takkesini büyük paralar vererek mirasçılardan satın almaları hep merhumun tasvip etmediği bid'atlardandı."
Sayfa 21
"Peygamberimiz (a.s) bizzat hendekler kazdı, zırhlar giydi, ülke-devlet işlerini gördü, cübbe ve elbiselerini yamadı. Kendisinden sonra halifeleri de aynı şekilde yaşadılar. Ancak hiçbirinde işleri ölülere havale ettikleri ve kabirlere varıp iltica ve tazarruda bulundukları görülmedi."
Sayfa 190
İbni Teymiyye hk.
"Malumatı ve birikimi o kadar geniş idi ki, farklı mezheplere mensup kimselerle münazaraya giriştiğinde, kendi aleyhine olup da onların akıllarına gelmeyen yahut hiç duymadıkları şeyleri söyler, sonra da bunlara kendi açısından uygun cevaplar verirdi."
Sayfa 28
47 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.