Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Simgesel Değiş Tokuş ve Ölüm

Jean Baudrillard

Simgesel Değiş Tokuş ve Ölüm Sözleri ve Alıntıları

Simgesel Değiş Tokuş ve Ölüm sözleri ve alıntılarını, Simgesel Değiş Tokuş ve Ölüm kitap alıntılarını, Simgesel Değiş Tokuş ve Ölüm en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sınır tanımayan bir entegrasyon işlemiyle her şey "politik" ve "ideolojik" hale getirilmiştir.
Reklam
"Terimin modern anlamında artık simülasyon evrenindeyiz."
Narsistin suda yansıyan imgesi tarafından baştan çıkartılmasından, insan üzerinde kendi ikizinin oluşturduğu saplantıya, hatta günümüzde insanın kendi imgesi gibi salgıladığı ve bu imgeyi yine kendisine bozuk, kayık bir şekilde bile olsa gönderdiği şu muazzam teknik donanımın, ölümcül denilebilecek tersine çevrilişine kadar giden her türlü yeniden-üretim bir tür uğursuzluk içermektedir. Yeniden-üretim özünde şeytani bir şeydir; çünkü temel şeyleri yerinden oynatmaktadır.
Emek (çalışma) geciktirilmiş ölümün ta kendisidir.
Sayfa 79
Reklam
"Doğruyu söylemek gerekirse ortalıkta kendisine güvenebileceğimiz hiçbir şey kalmamıştır. Elimizdeyse kuramsal şiddetten başka bir şey yoktur. Tüm varsayımları radikalleştirmenin tek yolu ölümcül bir spekülasyona girişmektir." Baudrillard - Simgesel Değiş Tokuş ve Ölüm
Metafizik çağı sona ermiş hipergerçeklik çağı başlamıştır.
Sayfa 133
France-Dimanche dergisinde şu kadar kadının frijid olmasının nedeninin yoğun bir baba saplantısı olduğunu ve bu yüzden de kendilerini zevk almaktan mahrum ederek cezalandırdıklarını okumak çok kolay bir iştir. Bu psikanalitik "hakikat" artık kültürün ve toplumsal rasyonelleşmenin bir parçasıdır (doğal olarak bu durum psikanalitik tedavinin giderek daha büyük bir açmazına karşı karşıya kalmasına yol açmaktadır)
Sayfa 213
terör folklorunun dogusu
Michel Foucault, Batılı modernleşmenin başlangıç döneminde delilerin toplumdan ihraç edilme biçimlerini çözümlemiştir. Oysa bizler, Akıl geliştikçe, çocukların da nasıl idealleştirilmiş bir çocuk statüsüne, çocuk dünyası adlı gettoya, masumiyet denilen bir adiliğin içine tıkılmış olduklarını biliyoruz. Ancak bu arada yaşlılar da insanlık dışı varlıklara dönüşmüş ve normallik sınırları dışına itilmişlerdir. Kültürel gelişmenin çeşitli aşamalanyla birlikte ortaya çıkan ayrımlamalar: yoksullar, az gelişmişler, zeka katsayılan düşük olanlar, sapıklar, transseksüeller, entelektüeller, kadınlar gibi pek çok "kategoriye" bölünmüşlerdir. "Normal insan" düşüncesini giderek daha ırkçı bir temele oturtan bir dışlama, bir terör folklorudur bu.
Sayfa 219
Reklam
bir oyuncak bebeği olarak kadının, bedenini fetişize etmesi hk.
Kadınların fetişist olmamalarının nedeni bizzat kendi üstlerinde yürüttükleri bir sürekli fetişleştirme çalışması, yani kendilerini bir oyuncak bebeğe dönüştürmeleridir. Oyuncak bebeğin bir fetiş olduğu, sürekli giydirilmek ve soyulmak amacıyla üretildiği herkesin malûmudur. Çocuklukta bebeğin sahip olduğu simgesel değerin kökeninde işte bu örtme ve soyma oyunu vardır. Zaten her türlü objektal ve simgesel ilişki gerilemesi bu tersine döndürme oyunuyla sağlanmaktadır. Kadın bir oyuncak bebeğe dönüştüğündeyse hem kendi kendinin hem de ötekinin fetişi haline gelmektedir
Sayfa 195
underground grafiti vs. karşı-kültür ürünü getto duvar freskleri
(...) figüratif naiflik düzeyini aşıp geçmiş avant-garde bir sanatla gerçekçi popüler biçimlere sahip güçlü bir ideolojik içerik taşıyan ancak biçimsel açıdan "daha az gelişmiş sayılabilecek" (esin kaynaklarının çokluğundan söz edebilmek mümkün. Çocuk resimlerinden Meksika fresklerine, Douanier Rousseau ya da Femand Leger tipi bilgiç bir sanattan basit bir Epinal görüntüsüne kadar giden, halk mücadelelerini anlatan duygusal resimlemeler) bir sanat arasındaki farktan söz edebiliriz. Zaten bu bir underground kültür değil, baskı altındaki grubun politik ve kültürel bilinçlenmesi üzerine oturtulmuş, bir karşı-kültür yansımasıdır.
Sayfa 149
Terimin modern anlamında artık simülasyon evrenindeyiz.
Boğaziçi Üniversitesi YayıneviKitabı okudu
Para bir gösterge statüsüne geçerek kullanım değerinin elinden kurtulan ilk "mal"dır. O noktadan başlayarak değişim değerinin görünür bir gösterge şekline girmiş olan yansımasıdır. Bu anlamda pazarın (ve öyleyse nadir olmanın) saydamlaşmasını sağlayan şeydir. Günümüzdeyse para bir adım daha atmış ve değişim değerinin de elinden kurtulmuştur. Pazar kavramının elinden kurtularak özerk bir simülakra yani, her türlü mesajla değiş tokuş edilebilen anlamdan arındınlıp, kendi kendisiyle değiş tokuş edilebilen bir mesaja dönüşmüştür.
Sayfa 44
Modern topluma radikal bir tepkinin ürünü olan Jean Baudrillard’ın bu kitabı, Batı toplumlarında son 200 yıldaki uygarlık girişimlerine sert eleştiriler yöneltiyor. 'Simgesel Değiş Tokuş ve Ölüm', öncü ve ufuk açıcı bir çalışma.
344 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.