"Simgesel düşünme, gerçekliğe aşkın bir düşünme biçimidir ve var olan gerçekliğin ötesinde, ideal olanın aranışına olanak sağlar. İdeal olan, kavramlarla sınırlandırılırken, simge bu sınırları aşmaya yönelik yeni olanaklar sunar. Simge bir göbek bağıdır; anlamaya değil anlayışı geliştirmeye yönelik işlev görür, bilmekten çok keşif ve buluş süreçlerine hizmet eder. Her bilinç simgeyle ilişkisinde bir anlam arayıcısıdır."
Metin Bobaroğlu, on beş yılı aşkın zamana yayılan yazıları ve konuşmalarından derlenen serinin bu ilk kitabı Simgesel Düşünme'de, simgelerin, kişinin kültürel yapısı, yaşam deneyimi, bilgi birikimi, algılama düzeyi ve tinsel eğilimleri ölçüsünde bir anlam yüklendiğine vurgu yaparak simgesel dilin tarih içinde gittikçe gelişen ve derinleşen bir geleneğin bereketi olarak da tanımlanabileceğini söylüyor; simgenin kadim bilgelik içerisinde ritüel ve mabet kavramlarıyla zorunlu ilişkisini kurarak okuru alışılagelmişin dışında bir düşünme yolculuğuna çıkarıyor.
İçindekiler;
- Simge Kavramı ve Simgesel Düşünme
- Anlamın Aşkınlığı Olarak Simge
- Düşüncenin Temsilleri
- Mitos Evreni
- Kairos ve Khronos
- Felsefe Taşı: Kaybolan Kelime
- Tasavvuf Edebiyatında Ceviz Simgesi
- Farklı Din ve Kültürlerde Oruç
- Hac Ritüeli
Söyleşiler;
- Varlık ve Varoluş Üzerine
- Hızır-İlyas Üzerine
(Tanıtım Bülteninden)