"Peki dünyanın en büyük yalanı ne?" diye sordu delikanlı, şaşkınlık içinde.
"Ne mi? Hayatımızın belli bir ânında, yaşamımızın denetimi yazgının eline geçer. Dünyanın en büyük yalanı budur."
Herkesin kurşunu altına dönüştürmeye kalkıştığını düşünün biraz. Bir süre sonra altının hiçbir değeri kalmazdı.
Yalnızca inatçı insanlar, dirençli araştırmacılar Büyük Yapıt'ı gerçekleştirmeyi başarabilirler.
Ama sürdürmek gerekiyordu. Simgelere inanmak gerekiyordu. Bütün hayatının, gördüğü öğrenimlerin bir tek amacı vardı: Evren’in konuştuğu biricik gerçek dili bulmak.