Sınıf Arkadaşları kitaplarını, Sınıf Arkadaşları sözleri ve alıntılarını, Sınıf Arkadaşları yazarlarını, Sınıf Arkadaşları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Süleyman edebiyat fakültesine gireceğini söylediği zaman arkadaşları caydırmaya çalıştılar; direndiği zaman da şaştılar. Türkiye' de edebiyatın ciddiye alınmadığını, karın doyurmadığını, meslekten bile sayılmadığını biliyorlardı.
Seyircilerden birisi şöyle dedi:
- Bu adam sarrafa benziyor.
Başka birisi cevap verdi:
- Belki de "savaş zengini" dir.
- Savaş zengini köftecide para yer mi be?
- O ya meyhanede, ya da kerhanede yer!
- Bakın bakın! Ekmeğini köftenin suyuna batırdı ...
- İşte ağzını açtı. ..
- İşte lokma gidiyor ...
- Hooop!.. Tamam!
- Size bir şey söyleyeyim mi? Bu herifin dişleri hep takma ...
- Nerden anladın?
- Lokmayı ağzında fazla tutmuyor. Yemeğin tadını alamıyor ki...
Eşeğin biri.
- Hey Yarabbi! Kimisine diş verirsin, yiyecek vermezsin; kimisine diş vermezsin, yiyecek verirsin.
- Ne de çok su içiyor. Daha demin bir bardak su içmişti.
- Elbette! Herif ot yemiyor, et yiyor.
- İşte bir lokma daha kopardı ...
- Elini kaldırdı ...
- Ağzına götürdü ...
- Oooh!.. Afiyet, bal olsun!
İşte birdenbire serbest olmuşlardı. Fakat bu öyle bir serbestlikti ki, toprağından çıkarılmış bir ağaç gibi, kendilerini boşlukta hissediyor, tutunacak yer bulamıyordular.
Ufacık bir mal insanın karakterini hatta ahlakını nasıl değiştiriyordu?.. Demek ki malı olan insan hiçbir zaman samimi değildi. Onlarda bütün düşünceler, duygular ve hareketler aslının tam tersine olarak işliyordu. En yoksul insan, herhâlde en doğal insandı. Malı olanlar ise sadece eğri düşünceli, çarpık duygulu birer gölge, gölge bile değil, ipleri başkasının elinde bir kukla, insan taklidi yapan bir maymun, bir...
Kötü bir sözcük kullanacaktı, vaktiyle kendisinin de öyle olduğunu düşündü, vazgeçti.
Genel Savaş'ın tek bir yararı oldu: Bütün midelerin aynı tezgâhtan çıktığını kanıtladı. Birkaç ay içinde herkes öğrendi ki her ayak müezzin kulübesinin önünde saatlerce bekleyebilir, her el portakal rengi ekmek vesikasını tutabilir ve incinmez. Yağsız, etsiz ve nişastasız yaşayamayacağını sanan mideler, meğer sade suya sebzeyle de yaşayabiliyormuş.