Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sınıf Arkadaşları

Cevdet Kudret

Sınıf Arkadaşları Gönderileri

Sınıf Arkadaşları kitaplarını, Sınıf Arkadaşları sözleri ve alıntılarını, Sınıf Arkadaşları yazarlarını, Sınıf Arkadaşları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Süleyman edebiyat fakültesine gireceğini söylediği zaman arka­daşları caydırmaya çalıştılar; direndiği zaman da şaştılar. Türkiye' de edebiyatın ciddiye alınmadığını, karın doyurmadığını, meslekten bile sayılmadığını biliyorlardı.
Dünya ne tuhaftı; birisine neşe veren bir şey başka birisine keder veriyordu.
Reklam
Tabut indirilmiş, baş ucundaki fes çıkarılmış, üstündeki şallar çözülmeye başlanmıştı. O anda, Süleyman, şu olağanüstü güzellikteki dizeleri düşünmekten kendini alamadı: "Besbelli üşütür soğuk topraklar, Soymayın, soymayın giydiklerini!"
Durmadan aylar geçer, yıllar geçer gelmez sesin; Hasretin gönlümde, lakin kim bilir sen nerdesin?
Seyircilerden birisi şöyle dedi: - Bu adam sarrafa benziyor. Başka birisi cevap verdi: - Belki de "savaş zengini" dir. - Savaş zengini köftecide para yer mi be? - O ya meyhanede, ya da kerhanede yer! - Bakın bakın! Ekmeğini köftenin suyuna batırdı ... - İşte ağzını açtı. .. - İşte lokma gidiyor ... - Hooop!.. Tamam! - Size bir şey söyleyeyim mi? Bu herifin dişleri hep takma ... - Nerden anladın? - Lokmayı ağzında fazla tutmuyor. Yemeğin tadını alamıyor ki... Eşeğin biri. - Hey Yarabbi! Kimisine diş verirsin, yiyecek vermezsin; kimisine diş vermezsin, yiyecek verirsin. - Ne de çok su içiyor. Daha demin bir bardak su içmişti. - Elbette! Herif ot yemiyor, et yiyor. - İşte bir lokma daha kopardı ... - Elini kaldırdı ... - Ağzına götürdü ... - Oooh!.. Afiyet, bal olsun!
Reklam
Acaba ömrü hep böyle mi geçecekti? Şu dünyada hiçbir zaman istediği gibi hareket edemeyecek miydi? Öyleyse bu dünya ne kötü bir yerdi.
Sanat; bireysel düşünce,duygu ve heyecanları kamulaştırmaktı.
İşte birdenbire serbest olmuşlardı. Fakat bu öyle bir serbestlikti ki, toprağından çıkarılmış bir ağaç gibi, kendilerini boşlukta hissediyor, tutunacak yer bulamıyordular.
Reklam
Kara mizah içeren bir mülkiyet yorumu
Ufacık bir mal insanın karakterini hatta ahlakını nasıl değiştiriyordu?.. Demek ki malı olan insan hiçbir zaman samimi değildi. Onlarda bütün düşünceler, duygular ve hareketler aslının tam tersine olarak işliyordu. En yoksul insan, herhâlde en doğal insandı. Malı olanlar ise sadece eğri düşünceli, çarpık duygulu birer gölge, gölge bile değil, ipleri başkasının elinde bir kukla, insan taklidi yapan bir maymun, bir... Kötü bir sözcük kullanacaktı, vaktiyle kendisinin de öyle olduğunu düşündü, vazgeçti.
Birinci Dünya Savaşı sırasında İstanbul
Genel Savaş'ın tek bir yararı oldu: Bütün midelerin aynı tezgâhtan çıktığını kanıtladı. Birkaç ay içinde herkes öğrendi ki her ayak müezzin kulübesinin önünde saatlerce bekleyebilir, her el portakal rengi ekmek vesikasını tutabilir ve incinmez. Yağsız, etsiz ve nişastasız yaşayamayacağını sanan mideler, meğer sade suya sebzeyle de yaşayabiliyormuş.
Sanat; bireysel düşünce,duygu ve heyecanları kamulaştırmaktı.
Bilmek için altesinizin çalışması zorunludur; çünkü öğrenmek için matematikte krallara özgü bir yol yoktur.
Nehirler nasıl denize dökülürse, erdemler de menfaat denizinde öyle kaybolurlar.
154 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.