Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sınır Durumlar ve Patolojik Narsisizm

Otto F. Kernberg

En Eski Sınır Durumlar ve Patolojik Narsisizm Gönderileri

En Eski Sınır Durumlar ve Patolojik Narsisizm kitaplarını, en eski Sınır Durumlar ve Patolojik Narsisizm sözleri ve alıntılarını, en eski Sınır Durumlar ve Patolojik Narsisizm yazarlarını, en eski Sınır Durumlar ve Patolojik Narsisizm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
312 syf.
9/10 puan verdi
kitapta kernberg-kohut savaşı var. heinz kohut'un narsisizm hakkındaki analizlerini yetersiz bulan kernberg, borderline ile narsizm olgularını birbirinden ayrı tutan kohut'a karşı narsizmin sınır durumların alt kategorisi olduğunu öne sürerek narsist hastaların borderline hastalarla analiste karşı kurdukları aktarım biçimleri haricinde zıt görüşlere sahiptirler. her narsist hastada borderline görüldüğünü ancak her borderline da narsisizme rastlanamayacağını kanıtlarla anlattığı, yetmemiş kohut'un yorumlarını satır satır paylaşıp (deyim yerindeyse) ifşa ettiği güzel kitaptır. bu yönüyle ses getirmiş ve bir çok yeni doğruyu ortaya çıkarmıştır.
Sınır Durumlar ve Patolojik Narsisizm
Sınır Durumlar ve Patolojik NarsisizmOtto F. Kernberg · Metis Yayınları · 202054 okunma
1. Sendrom
Sapık fanteziler ne kadar kaotik ve çeşitliyse ve bu etkileşimlerle bağlantılı olan nesne ilişkileri ne kadar kararsızsa, sınır kişilik örgütlenmesi olasılığı o kadar kuvvetle dikkate alınmalıdır.
Reklam
1. Sendrom
Başlangıçta basit bir bütünleştirme eksikliğinden ibaret olan şeyin daha sonra aktif olarak başka amaçlar için kullanıldığı bu savunma amaçlı bölünmesi esasen bölme mekanizmasıdır.
1. Sendrom
Nesne ilişkilerinin içselleştirilmesi açısından, erken benin hızla art arda yapması gereken iki temel görev vardır: (i) Kendilik imgelerinin, ilk içe atımların ve özdeşleşmelerin bir parçasını oluşturan nesne imgelerinden ayrıştırılması; (ii) libidinal dürtü türevlerinin etkisi altında oluşturulan kendilik ve nesne imgelerinin bunlara karşılık gelen ve saldırgan dürtü türevlerinin etkisi altında oluşturulan kendilik ve nesne imgeleriyle bütünleştirilmesi.
Sayfa 38-9Kitabı okudu
1. Sendrom
İçgüdüsel ihtiyaçların aşırı doyumu, kendilik ile nesneler arasındaki ayrışmayı geciktirebilir. Ancak klinik açıdan, kendilik ile nesneler arasında bir ayrışma eksikliğinin temel nedeni muhtemelen erken içgüdüsel ihtiyaçların (özellikle de oral ihtiyaçların) aşırı engellenmesidir, çünkü aşırı engellenme, kendilik ve nesne imgelerinin gerilemeli yeniden birleşmesine (ki mutlak doyumu tekrar elde etme ya da elde tutma çabası ile kurulan, kendilik ve nesne arasında erken dönemdeki kaynaşma fantezilerini temsil eder) karşı normal yatkınlığı pekiştirir(Jacobson, 1964).
1. Sendrom
Psikozlarda meydana gelen temel etki ,kendilik ve nesne imgelerinin gerilemeli yeniden birleşmesidir; sınır kişilik örgütlenmesinde hakim olan, kendilik ve nesne imgeleri arasında bir yeniden birleşme değil, bölme süreçlerinin yoğunlaşması ve patolojik saplanmasıdır.
Reklam
1. Sendrom
Bölme, sınır kişilik örgütlenmesinin temel bir savunma işlemidir ve kendisini takip eden tüm savunma işlemlerinin altında yatan bir mekanizmadır.
1. Sendrom
İlkel idealleştirme, gerçekçi olmayan, tamamıyla iyi ve güçlü nesne imgeleri yaratır ve bu da ben idealin ve üst benin gelişimini olumsuz yönde etkiler.
1. Sendrom
İlkel idealleştirme, ne nesneye karşı saldırganlığın bilinçli ya da bilinçsiz olarak kabul edilmesini, ne de bu saldırganlık sonucu duyulan suçluluk duygusu ve nesne için tasalanmayı içerir. Bu nedenle ilkel idealleştirme bir karşı tepki kurma değildir; daha çok, ideal nesne için gerçek bir tasanın bulunmadığı, yalnızca kişiyi çevreleyen, tehlikeli nesnelerle dolu bir dünyaya karşı bir koruma sağlaması için nesneye ihtiyaç duyulduğu ilkel ve koruyucu bir fantezi yapısının doğrudan tezahürüdür. Böyle ideal bir nesnenin bir diğer işlevi, tüm güçlü özdeşleşme için, saldırganlığa karşı koruma olarak idealleştirilmiş nesnenin büyüklüğünü paylaşmak için bir mekan görevi görmesi ve narsisist ihtiyaçların doğrudan doyumuna yaramasıdır.
1. Sendrom
... yansıtmalı özdeşleşme, belli bir alanda kendilik ile nesne arasında bir ayrışma yokluğuyla, yansıtma etkinken, bir itkinin ve bu itkiden duyulan korkunun yaşanmasıyla ve dış nesneyi denetleme ihtiyacı ile karakterize olur (Kernberg, 1966; Rosenfeld, 1963).
129 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.