Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sivil İtaatsizlik - Yürümek

Henry David Thoreau

Sivil İtaatsizlik - Yürümek Gönderileri

Sivil İtaatsizlik - Yürümek kitaplarını, Sivil İtaatsizlik - Yürümek sözleri ve alıntılarını, Sivil İtaatsizlik - Yürümek yazarlarını, Sivil İtaatsizlik - Yürümek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kişinin çiftliğinin gübreye ne kadar ihtiyacı varsa, sağlığının da o kadar çok yeşil alana ihtiyacı vardır. O yeşil alanlar, insanın beslendiği, güçlü etlerdir. Bir kasabayı kurtaran, orada yaşayan erdemli insanlardan ziyade, çevresindeki ormanlar ve bataklıklardır. Üstünde ilkel bir orman yetişirken altında ilkel başka bir ormanın çürüdüğü kasaba, sadece mısır ve patates yetiştirmeye değil, gelecek nesillerde şairler ve filozoflar yetiştirmeye de uygundur.
Bugünlerde, sözüm ona insanın ortaya koymuş olduğu tüm ilerlemeler, evlerin inşası, ormanın ve tüm büyük ağaçların kesilmesi sadece manzarayı biçimsizleştirir ve onu çok daha evcil ve ucuz bir hale getirir.
Reklam
Özsaygının ve yiğitliğin dokunuşlarıyla kalbi titreten ince yapısına aşina olan, aylaklığın cansız parmakları değil, işçinin nasır tutmuş avuçlarıdır.
Günde en az dört saat -genelde dört saatten fazla- ormanın içinde, tepelerin ve tarlaların üstünde, dünyevi tüm meşgalelerden özgür bir şekilde, aylak aylak gezinmezsem sağlığımı ve moralimi muhafaza edemeyeceğimi düşünüyorum.
Şunu gördüm ki, hemşerilerimle aramda örülü taştan bir duvar vardı; fakat benim kadar özgür olabilmeleri için yıkmaları ya da aşmaları gereken çok daha büyük bir duvar mevcuttu.Bir an bile kendimi hapsedilmiş hissetmedim, duvarlar gözüme büyük bir harç ve taş israfı olarak göründü.
Doğruya gösterdiğimiz saygı kadarını kanunlara da göstermemiz makbul değil. Uymak zorunda olduğumu düşündüğüm tek kanun, doğru bildiğim eylemi dilediğim her zaman yerine getirmemdir. Daha önce defalarca söylendiği üzere, bir kurumun vicdanı yoktur; ancak vicdanlı insanların oluşturduğu bir kurumun vicdanı olur.
Reklam
En iyi hükümet, en az hükmedendir.
Sayfa 6 - Kafekültür Yayıncılık
"Gümüş elbiseli bir fahişe, Elbisesinin eteği eller üzerinde Ve ruhu ise çamura bulanmış"
"Ben soylu biriyim, varlıklı olmayacak kadar, Başkasının yaveri olmayacak kadar soyluyum Ya da yararlı bir hizmetkar ve araç olmayacak kadar Yeryüzündeki herhangi hakim bir devlete"
Şeytanlaşmış devlet ve kadrosu üzerine
İnsanlar kitleler halinde Devlet' e böyle hizmet ediyor; insan değil, makine olarak, bedenleriyle. Bu insanlar ordu, milis, gardiyan, polis ya da kanun adamına yardım eden sıradan insanlar oluyorlar. Çoğu durumda ne akıllarını ne de sağduyularını kullanabiliyorlar; kendilerini tahta, taş, toprak seviyesine indiriyorlar. Belki de pekala aynı amaca hizmet edebilecek olan tahta adamlar üretilebilir. Böyleleri, çöp adamdan ya da bir avuç pislikten daha değerli değildir. Değerleri atlar ya da köpeklerle eşdeğerdir. Ama yine de, onlar bile genelde iyi yurttaş sayılır. Başkaları, örneğin kanun koyucular, politikacı- lar, avukatlar, papazlar, yüksek memurlar Devlet'e en çok kafalarıyla hizmet ederler ve ahlaki ayrım yaptıkları çok nadir görüldüğü için, niyetleri bu yönde olmasa da, Tanrı 'ya olduğu kadar Şeytan'a da hizmet ederler
Reklam
Uymak zorunda olduğumu düşündüğüm tek kanun, doğru bildiğim eylemi dilediğim her zaman yerine getirmemdir. Daha önce defalarca söylendiği üzere, bir kurumun vicdanı yoktur; ancak vicdanlı insanların oluşturduğu bir kurumun vicdanı olur. Kanun, insanı azıcık olsun daha iyi biri haline getirmez; en iyi niyetliler bile kanuna duydukları saygı yüzünden, her gün türlü adaletsizliğe alet olurlar. Kanuna karşı duyu- lan yaygın ve yersiz saygının sonucu olarak, tabur tabur asker, albay, yüzbaşı, onbaşı, er, topçu yamakları ve diğerleri, hayran olunacak bir düzenle dereleri tepeleri aşarak savaşa koşuyorlar ve bunu istekleri dışında, akıllarına ve vicdanlarına aykırı bir şekilde yaptıkları için bu yürüyüş onlara daha zor geliyor.
Doğru ve yanlışın ne olduğuna çoğunluğun değil, vicdanın karar vereceği bir devlet var olamaz mı? Bu devletlerde çoğunluk, sadece çıkara uygunluk kuralının uygulanabileceği sorulara dair kararlar verse olmaz mı? Bir vatandaş, vicdanını bir an olsun ya da bir nebzeliğine kanun koyucunun eline bırakmak zorunda mıdır? O zaman niçin her insanın vicdanı var ki? Bana göre önce insan olmalıyız, sonra yurttaş.
Devlet en iyi ihtimalle çıkarlara uygun bir araçtan fazlası değildir, fakat genellikle çoğu devlet ve zaman zaman bütün devletler de bu görevini yerine getiremez.
934 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.