Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kavramlar, Tanımlar, Yaklaşımlar

Siyasetin Sosyolojisi

Nur Vergin

En Yeni Siyasetin Sosyolojisi Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Siyasetin Sosyolojisi sözleri ve alıntılarını, en yeni Siyasetin Sosyolojisi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Marx
İdeoloji, maddi tabanın yansımasıdır.
Sayfa 82 - Doğan KitapKitabı okuyor
Bilimsel sosyoloji de bu tezin tek istisnası AKP dir.
Yasal-ussal (akılcı) temellere dayanan çağımızın modern devletlerinde de kendi koyduğu kanun ve kurallara uymakta özensizlik gösteren, yasadışılığa meydan veren uygulamalar sergiliyen bir hükümetin ve/ya da yönetici konumuna liyakatiyle değil de bir dizi politikacılık oyunlarıyla geldiği düşünülen ve ehliyetsiz olduğu kanaatini uyandıran bir hükümet üyesinin de iktidarı vardır, ama otoritesi yoktur.
Reklam
XI. yüzyıldan itibaren ve Kutadgu Bilik'ten bu yana, Türk siyasal hayatına yön veren düşünceye göre, askeri olmayan hükümdarın iktidarı olmayacak, parası olmayan hükümdarın askeri olmayacak, tebaasının huzuru olmayacaktır. Hilal İnalcık bize bu anlayışın Osmanlı devlet adamlığının pratiğinin özünü teşkil ettiğini ve 1839 Gülhane Hattı'na da bu geleneksel anlayışın hâkim olduğunu bildirmekte.
Marx Weber'e göre, Osmanlı Devleti de geleneksel otorite tipinin hüküm sürdüğü partrimonyal bir yönetim tarzıyla yönetilmiştir.
Marx Weber bize karizmanın "geleneğe bağlanmış dönemlerin büyük bir devrimci gücü" olduğunu bildiriyor.
Karizmatik liderin özellikleri.
Yönetici, toplum tarafından (ya da en azından, toplumun önemli bir bölümü tarafından) karizma sahibi olarak teşhis edildiği, öyle algılandığı ve öyle görüldüğü için ancak karizmatik lider olarak sıfatlandırılıyor.
Reklam
Hukuk devleti ile demokrasinin meydana getirdiği bu ikili, gerçekte birbirine bağlı, birbirine muhtaç, her biri diğeri için olmazsa olmaz bir bütün teşkil etmektedir.
Üretim odağı yurttaşlar topluluğu olan ir yasallık mevcut ise ancak siyasal sistem meşru olarak değerlendirilebilmektedir Habermas'a göre.
Habermas, yasallığın meşru bir yasallık olabilmesi için hukukun koyduğu normların kamusal alanda oluşmasının ve demokratik kurumlar vasıtasıyla tesis edilmiş olmasının zorunlu olduğunu düşünüyordu.
Habermas, modem hukuk devletinde hukuk normları artık gelenekleri, örfü ya da töreleri referans alarak üre­tilmediklerine göre, bunların gerckçelendirilmesmin ve kabulü­nün mutlaka demokratik bir müzakere ve tartışmayla mümkün olacağı görüşünde. Ona göre, hukuk sistemi kendini vatandaşla­rın üstünde konumlandıran bir yaklaşımla “ben bilirime!" ve pe­derşahi bir biçimde kurulduğu takdirde geliştirdiği normların meşruluğu her zaman sorgulanabilecek, tartışmaya açık olacak ve toplumda "meşruluk krizi"nin meydana gelmesine yol açacaktır. Böyle bir durumda, var olması gereken demokratik cumhuriyetten değil, "yargıçlar cumhuriyeti"nden söz etmenin daha uygun olacağını söylüyordu.
200 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.