Siyasi İdealler kitaplarını, Siyasi İdealler sözleri ve alıntılarını, Siyasi İdealler yazarlarını, Siyasi İdealler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mülkiyet ya savunucudur ya da saldırgan. Ya hırsıza karşı korunmak ister ya da o andaki sahibinden alınmak. Her iki durumda da mülkiyetin özünde başkalarına "karşı düşmanlık bulunmaktadır.
Bir kısım insanlar diğerlerine kötülük yapmak istedikleri sürece tam bir özgürlükten söz edilemez. Çünkü ya kötülük yapma arzusu bastırılmalı, ya da kurbanlar acı çekmeye bırakılmalıdır. İşte bu nedenle, kişilerin ve toplumların kendi işleri konusunda sonsuz özgürlükleri olması gereği yanında, diğerleriyle olan ilişkilerinde asla tam özgürlükleri olmamalıdır. Güçlüye zayıfı ezmesi için özgürlük tanımak, dünyada en geniş özgürlüğü tanıma yolu değildir.
Kurulu düzenden çıkarları olanlar, insanın, diğer toplu halde yaşayan hayvanlarla paylaştığı rahatlık güdüsüne ek olarak, özgünlüğü cezalandıran ve zihni ilkokul çağından ölüme kadar aç bırakan bir düzen kurmuşlardır.
İnsan, kendi elinde olduğu sürece, eğer hayatında şu üç şeye sahipse en iyi olanaklarını gerçekleştirebilecektir: Mülkiyetten çok daha yaratıcı olan güdüler, başkalarına duyulan saygı ve kendi içindeki temel güdüye gösterilen saygı.
Bir ressam ya da düşünürü öldürebilirsiniz, ancak onun sanatını ya da düşüncesini elde edemezsiniz. Hemcinsini sevdiği için bir insanı ölüme mahkum edebilirsiniz. Ama bu yolla, onu mutluluğa kavuşturan sevgiyi elde edemezsiniz.
1917 yılında yayımlanmış, yani Bolşevik İhtilali'nin yaşandığı ve komünizm anlayışının oldukça ön planda olduğu, dünyayı yerinden oynattığı bir dönemde yazılmış bir eser. "Dünyayı yerinden oynattığı" ifadesi abartılı mı oldu? Bence olmadı. Günümüzde dünyada biri Amerika Birleşik Devletleri'nin etrafında toplanmış, diğeri Rusya'nın
Kendi uluslarının istenci bir başka ulusunki ile çatışınca, on yurttaştan dokuzu kendi ulusunun haklı olduğuna inanır.
Belirli bir konuda haklı olmasa bile, kendi ulusunun idealleri diğer uluslarınkinden o kadar üstün, o kadar soyludur ki, kendi gücünün artması bütün insanlığın yararına olacaktır. Bütün uluslar bu ilkeye inandıklarından, zaferden umutlu oldukları her çatışmada zaferin kendilerinin olduğunda üsteleyeceklerdir. Bu huy süregeldikçe, uluslararası işbirliği sönük kalmaya mahkûmdur.
Sayfa 114 - Say Yayınları, 1. Basım (1996), Çeviren: Mehmet HarmancıKitabı okudu