En Eski Siz Kimi Kandırıyorsunuz! kitaplarını, en eski Siz Kimi Kandırıyorsunuz! sözleri ve alıntılarını, en eski Siz Kimi Kandırıyorsunuz! yazarlarını, en eski Siz Kimi Kandırıyorsunuz! yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Siyasi yazarları sevemiyorum çünkü hep kendi düşüncelerini insanlara kabul ettirmek için kitapları kullanıyorlar. Bu kitabı beş yıl önce aldım. Aldığım zaman başlayıp saya saya yarım bıraktım. Yakın bir tarihte kitabı tekrar okudum, çünkü kitapları yarım bırakmayı sevmem. Soner Yalçın, şu anki iktidara muhalefet bir yazar. Bu kitabı bu yüzden almıştım, ama muhalifliğini keşke adil bir şekilde insanların; aile, eğitim, yaşayış tarzı ve inançlarına saygı duyarak gösterebilseydi. Kitabın başlarında lider eşlerini küçük düşürmek için aşağılaması onu ne muhalif ne de iyi bir yazar yapar. Herkes üniversite mezunu olmak zorunda değil ve bunun için kimse kimseyi küçümseyemez. Soner Yalçın laiklik ilkesinin arkasına gizlenip bol keseden dine, başörtüsüne, muhafazakarlara sallamış.
Lider eşlerinin başörtüsü ve eğitimsizliğinden başlayıp, çarşafa,Türkiye nin İranlaştırılmasına, Osmanlı padişah ve halifelerinin içki içmesine, Ermenilere, Nakşibendilerin Alevilere çarşaf baskısı yaptığına, Atatürk ün mirasına, İstiklal Marşı na...kadar her konuya kendince yorumlar yapmış. Tabii hiçbiri kaale alınacak, bir ispatı olan yorumlar değil. Bu kitaba harcadığım parama ve zamanıma yazık...
Başı açık kadınlara laf atılıyor, oysa kapalı kadınlara ana bacı gözüyle bakılıyor diyordu.
Laf atan Müslüman erkeği değil de, laf yiyen Müslüman kadını düzeltmeye çalışıyordu!
diğer soner yalçın kitapları gibi belirli dönem hakkında objektife yakın bilgiler veriyor eğer tam anlamıyla fikir sahibi olmak istiyorsanız karşıt görüşteki bir kitabı da incelemenizi tavsiye ederim.
Kitaptan öğrendiğim ilginç bilgilerden biri de, tarihte kurulan ilk Türk cumhuriyeti oldu. 1913 yılında Balkanlar'da yaşanan karmaşalıklar ardından Osmanlı ordusu dağılmış durumdayken, İttihatçıların darbesi sonrası kısa sürede ordu tekrar ayağa kaldırılmış. Bulgar çetelerin boy gösterdiği Batı Trakya'ya Mestanlı ve Kırcaali bölgesine gönderilmiş ve buraları ele geçirilerek temizlenmişti. Enver Paşa tarafından gönderilen, Kuşçubaşı Eşref ve Süleyman Askeri Bey komutalarındaki 2 birlik Gümülçine ile İskeçe'yi de alarak tüm Meriç boyunu Bulgarlardan kurtarmışlar. Avrupa ülkelerinin Enver Paşa'ya yoğun baskısı sonucu birlikler geri çağrılır. Bu noktada direnen birlikler "Bizim Osmanlı'yla hiçbir ilgimiz yoktur" diye açıklama yaparlar ve ardından "Garbı Trakya Müstakil Hükümeti"nin kurulduğunu ilan ederler.
12 Eylül 1913 tarihinde kurulan bu devletin yönetim şekli "Cumhuriyet" idi. Başkenti Gümülçine idi. Yeşil. Beyaz, siyah renklerden oluşan ay yıldızlı bayrağı, milli marşı, posta pulu ve pasaport sistemi bile varmış. Ne yazık ki baskılara dayanamayan bu cumhuriyet 55 gün sonra kendini lağv etmek zorunda kalmış.