Son On Beş Dakika
Fatma BarbarosoğluSon On Beş Dakika Sözleri ve Alıntıları
Son On Beş Dakika sözleri ve alıntılarını, Son On Beş Dakika kitap alıntılarını, Son On Beş Dakika en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Herkes kendine mahkum, herkes kendinde kilitli.
Yine de anahtar kimsenin hayali değil.”
"Açmadan solan bir gül gibi gitti..."
İnsan acılarını söylememeli
Dert paylaşılmaz
Dert, anlatıldığında artandır
Adamı azaltandır
Dert paylaşılmaz..
Sayfa 57Kitabı okudu
Necip Fazıl Kısakürek
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Sayfa 214Kitabı okudu
Yaşamadım ki hiç...
Sayfa 207Kitabı okudu
Uykudan başka nereye sığınabilirim ki.
Yaralarımı sar Allah'ım.
Uyanıklığım başıma bela.
Uykularımı ibadetten say Allah'ım.
Sensin Rahim. Sensin kerim. Beni benden sen azat eyle.
Rüyalarımı temizledim. Kimseler gelmiyor artık.
Dilimde Kelime-i tevhid ile uyduğumda.
İçimde bir umut. Yaralarımı sar Allah'ım.
Sen varsın diye kolay yine de her şey.
Melekler kaydını tutuyor diye her acının.
Uyku merhem.
Yaralarımı sar Allah'ım.
Sayfa 115Kitabı okudu
Erkekler hayatı bozma haklarının olmadığını bilerek yaşamalı
“Yaşıyoruz yaşadığımızı sanarak. Yıllar bize değmeden geçiyor.”
Herkes bir başkasının hikayesinde kendi hikayesini temize çeker.
Sayfa 169Kitabı okudu
Bir insan iyi olduğunu, iyi bir baba olduğunu, iyi eş. İyi komşu olduğunu ıspat edebilir mi? İspat başkalarına göstermek üzere yapılan bir eylem değil midir? Eylem başkalarına göstermek için yapıldığında ruhunu yitirmez mi?
Gördüğün gibi bir sürü sorum var. Ama esas mesele sorular değilmiş, biliyor musun? Bunca yıl soruların çok önemli olduğunu düşündük. Mesleki olarak Nedir sualin,odur kemalin cümlesinin peşine takılmıştık. Oysa esas mesele sorularda yada cevaplarda değil. Sui zanda ve hüsnü zanda. İşaretleri. Okurken bize eşlik eden duygu ne? Hüsnü zanmı? Sui zanmı?
Sayfa 226Kitabı okudu
“Hayallerin sağlığını kaybetti. Sığmadılar gerçek hayatın içine.”
“Sen toplamış ol bütün dağınıklıkları. Yamamış ol eprimiş her şeyi. Sökükleri dik Hafize. Hayatımızın söküklerini. Bak şurada kocaman bir delik var. Bu delik beni perişan ediyor Hafize.”
“İman eden bir mümini dindar yapan nedir? Kadere râzı olmak mı? Nasibin kıymetini bilmek mi? Maruz kaldıklarımızla şikâyetsiz yaşama sanatı mı? Kimseyi incitmemek mi?”
“Detayların birbiri ile uyumu söz konusu değil. Hayat böyle Hâkim Bey. Uyumsuzların uyumu hayat dediğimiz şey.”
“Nasıl bir hayat yaşıyoruz anne? Ya da nasıl ölüyoruz? Rahatlamak için ölümün bir adım ötede olduğunu bilmemiz mi gerekiyor?”