Osmanlı Hanedanı'nın Sürgün ve Miras Öyküsü

Son Osmanlılar

Murat Bardakçı

Son Osmanlılar Sözleri ve Alıntıları

Son Osmanlılar sözleri ve alıntılarını, Son Osmanlılar kitap alıntılarını, Son Osmanlılar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çekilen en büyük dert, parasızlıktır. Memleketinden çıkarılan hiçbir hanedanın, Osmanlılar kadar sefalet çektiği görülmemiştir.
Sayfa 122Kitabı okudu
Bir yıl kadar, “kral naibinin zevcesi” olarak resmen değilse bile fiilen Mısır kraliçeliği yapan Neslişah Osmanoğlu,...
Reklam
Vahideddin’in budalalığı yüzünden bütün hanedan mesul tutuldu. Ben, Fatihlerden geliyorum. Asil Osmanlı sülalesinden. Vahideddin’i reddederim.
Sayfa 183 - Hürrem SultanKitabı okudu
Yani en bunağı. “Hanedan reisi” diye kime derler biliyor musunuz? En bunağına. Ben daha bunamadım.
Sayfa 42 - Şehzade Mehmed Orhan EfendiKitabı okudu
Gurbeti, vatansızlığı anlayamazsınız… Hepimizin evinde, Türk toprağı vardı. Yıllarca başucumda Çamlıca toprağıyla yattım. Çocuklarım Türkiye’de büyüsün, Türkiye’de evlensin, Türkiye’de yaşasın istedim. Her işi denedim… Hamallık yaptım, yağlıboya tablo sattım. İzin çıkınca koşarak geldik ama “Niçin geldiniz?” diyenler oldu. Nasıl yaşadığımızı bilmeyerek, hâlâ altın arabalarla gezdiğimizi sandılar…
Osman Nami OsmanoğluKitabı okudu
O sırada, bir kızla münasebetim oldu. Gazzavi diye, Lübnanlı bir aileden. Çok zengindiler. “Haydi evlenelim.” dedik. Ben oralarda prensim ya, kız da asil olmak istiyor. Babası, “Söylediklerine tabii inanıyorum ama, sen de kabul edersin ki, evlilik ciddî iştir. Aileni, prens olduğunu ispat etmen lazım. Sizin hanedandan birisinin ismini ver, mektup yazıp sorayım. Cevap gelince de hemen evlenirsiniz” dedi. Halife o zaman hayattaydı. Nice’de oturuyordu. Ailenin en yaşlısı, oydu. Müstakbel kayınpedere, Halife’ye mektup yazıp sormasını söyledim. Gazzavi oturdu, bir mektup gönderdi. İade parasını da zarfın içine koydu. “Buralarda Orhan diye bir genç var, Hanedanınızdan olduğunu söylüyor. Kızımla evlenecek. Tanıyor musunuz, hakikaten sizin aileden mi?” diye sordu. Bu arada ben evlilik hazırlıklarıyla meşgulüm. Ama halifenin cevabı bir türlü gelmedi. Sakalına bilmem be ettiğimin halifesi. Adam aslında “Sa Majeste de Caliphe” değil, “Sa Majeste de Carnaval”. Tabii bizim evlilik yattı, kız da bir daha yüzüme bakmadı. Birkaç sene sonra, Nice’deyken Halife’nin evine gittim. Bir villada oturuyordu. Hususi kâtibi Hüseyin Nakib Bey’in yanına çıktım. “Niçin cevap vermedi?” diye sordum. Adam kem-küm etmeye başladı, ben avazım çıktığı kadar “ Karnaval halifesi” diye başladım, ağzıma geleni söyledim. Halife yandaki odada oturuyor, zaten orası Dolmabahçe Sarayı gibi büyük bir yer değil, söylediklerimin hepsini duydu. Ne ortaya çıktı, ne de tek söz etti. Halife ile daha sonra karşılaştık. Mektuba niçin cevap vermediğini yeniden bizzat sordum, “Borcun vardı sandım, o yüzden” demez mi?
Sayfa 34 - Şehzade Mehmed Orhan EfendiKitabı okudu
Reklam
Bitmeyen Takip
"Hanedan, kubbede kalan hoş bir sadadan ibaret."
Sayfa 115 - HürriyetKitabı okudu
“Marsilya’daki konsolos hanım, geçen sene, bu vesikaya Türkiye vizesi verebileceğini söyledi” dedi. “Ama ben istemedim. Türkiye’den Türk olarak çıkmıştım, Türk olarak girerim dedim. Fransız vesikasıyla girmeyi kabul etmedim.
Sayfa 44 - Şehzade Mehmed Orhan EfendiKitabı okudu
Türkiye’de din devleti kurulmaz… Türkiye hiçbir zaman İran veya Suudi Arabistan gibi olmaz. Ben, Türkiye’de bir şeriat devleti kurulacağına inanmıyorum. Biz de şeriat geçmişte hiç uygulanmadı ve idarede Türk âdetleri hakimdi. Şeriata dayalı bir idareyi halk da kabul etmez.
Sayfa 97 - Şehzade Osman Ertuğrul EfendiKitabı okudu
Osmanlı din devleti değildi… Büyükbabalarımın devleti, hiçbir zaman din devleti olmadı. Gerçi hilâfet bizdeydi ama, şeriatla idare edilmedik. Çıkartılan kanunların dini kurallara uygun olmasına bakılmazdı, böyle bir mecburiyet de yoktu. Yani, Osmanlı’da bir çeşit lâiklik hakindi… Ama bu lâiklik ulemaya fazla görünüyordu ve bu yüzden birçok ayaklanmalar oldu, hükümdarlar tahtlarından indirildiler. Ulemanın yaptıklarından padişahlar bile çektiler, hattâ çok çektiler.
Sayfa 96 - Şehzade Osman ErtuğrulKitabı okudu
176 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.