Şah/Mat serinin son kitabı olması her ne kadar beni üzse de okurken keyif aldığım bir kitaptı. Tüm sırların, tüm acıların, tüm bilinmezliğin tek tek ortaya çıktığı bir kitaptı. Sonu... Sanırım sonu tam olarak ters köşe olduğum yerdi. Her şey bitti demiştim ama yeniden başladığını son sayfada fark ettim. Uraz'ın sevdiği için yapacağı şeylerin sınırı olmadığını gördüm. Ayşin'in tüm korkularıyla yüzleştiği anlar, Uraz'ın belirsizlik ile çırpındığı ve sıyrıldığı anlar hoş yerlerdi.
Arka kapak yazısı: "Vezirler devrildi.
Şahla piyonu karşı karşıya geldi.
Acımasızlığını ikinci bir deri gibi üzerine giyen Uraz Kurt, sevgisini yaralayan bu acımasızlıkla başa çıkabilecek mi, yoksa sevgisini acımasızlığına mı kurban edecek? Masumiyeti göz bebeklerinin içerisinde taşıyıp koruyan Ayşin Şendoğan, kötülüğün bekçisi olan adamın nasırlı ellerine mi güvenecek, yoksa hayatını masumluğunu koruyarak mı sürdürecek?
Devrildi Şah.
Oldu Mat.
Bitti oyun.
Kapandı defter."