Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü

Yalçın Küçük

En Eski Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü Sözleri ve Alıntıları

En Eski Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü sözleri ve alıntılarını, en eski Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Faşizm, öncelikle insanı küçültme operasyonudur.
Sayfa 30 - Tekin YayıneviKitabı okudu
Bir liderin, eğer Orta Çağ'a ait ya da korku romanlarında sık sık çizildiği türden karşı tarafının adamı değilse, kendi sistemini bu kadar hızlı bir biçimde sonuna götürmesi, mutlaka cevap bulunması gerekli bir sorudur.
Sayfa 95 - Tekin YayıneviKitabı okudu
Reklam
Soğuk Savaş, toptan savaş ortaya çıkmadığı zaman, yerini alıyor. Toptan savaş öldürücüdür ; Soğuk Savaş, sadece kemiriyor.
Sayfa 247 - Tekin YayıneviKitabı okudu
İki Savaş arasında eski düzende en önemli sorun, Ekim Devrimi'nin bu insanı büyüten etkisini ortadan kaldırmaktır; insanı küçültmektir. Hitler, budur. Yalnızca bu değil; ancak geri sistemlerin iç düzenleri açısından öncelikle budur. Faşizm, öncelikle insanı küçültme operasyonudur. İnsanı, burjuva devrimlerinin de kazanımlarından arındırma işlemidir
Fransa Devrimi'ni izleyen savaş net'tir; bir tarafta devrimci Fransa var. Napolyon'un Fransız Devrimi'nin bazı temel ilkelerini güdükleştirmesine karşın savaş, yeni ilkelerle eskileri arasında geçiyor ve burası son derece net görünüyor. Ekim Devrimi'nden sonra gerçekleşen sistemler arası savaşta ise benzer bir netlik görünmüyor; yeni düzen, kendisine çok karşı ilkelerle birlikte saf tutmak zorunda kalıyor. Bu saf tutmanın, sonunda kazanılsa bile savaşın büyük yıkım ve yorgunluğuyla birlikte, yeni düzenin saflığında bozucu etkiler yaptığını görebiliyorum.
Sovyetler Birliği'nde sosyalizmin çözülüşünü, Stalin'in yönetimi eline almasına veya Hruşov'un damgasını vurduğu Yirminci Kongre'ye bağlayanlar için sorun çoktan çözülmüştür; birisi için Stalin, Hruşov, Brejniev ve Garbaçov dönemleri, diğeri için, Hruşov, Brejniev ve Garbaçov idareleri bir ve aynıdır. Her ikisi için de Brejniev'in Hruşov dönemine getirdiği düzeltmeler ve Hruşov'u düşürmesi veya Garbaçov'un Brejniev döneminden tiksinen ifadelerle söz etmesi, Brejniev döneminde her alanda Sovyet ve Amerikan dış politikasının karşı karşıya gelmesine karşılık Garbaçov'un her ikisini aynılaştırması, önemsiz ayrıntılar olarak görünüyorlar. Ben ise bu tür bakışları, düşünmeyi durdurmak olarak görüyorum.
Reklam
Sosyalizmin, daha hızlı kalkınma sağlamak türünden bir tarifi yoktur. Marx ve Engels, sosyalizmin, ileri kapitalist toplumlarda kurulacağını öngördüler; ilk önce çok çeşitli çelişkileri barındıran görece olarak geri bir toplumda kuruluşunu göremediler. İçinde büyük geriliği ve Orta Çağ'ın sefaletini saklayan bir toplumda yeni düzenin ortaya çıkması, hızlı sanayileşmeyi bir pratik zorunluluk olarak ortaya çıkardı; zorunluluğun iki kaynağı görülüyor. Birincisi, kendi içinde iktidarı sağlamlaştırabilmek için işçi bazını genişletmesi ve ikincisi ise, iki düzen çatışmasında kendisini koruyabilmek için modern silahlarla ve bunun için de modern sanayi ile donatılması gerekiyor.
Modern çağlarda insanoğlu, kendi yazgısıyla ve toplum yapısıyla en çok 1791 - 1793 ve 1928- 1935 arasında "oynamıştır"; "oynama" sözcüğünü yeni'yi bulmak için sürekli deneme anlamında kullanıyorum. Devrimlerin teorik özünü de burada görüyorum. 1791 - 1793 tarihleri arasında insanoğlu pratik zamanın çizelgesi olan takvimi değiştirmeyi denemiştir; tarihin başka hiçbir zamanında insanoğlunun takvimi değiştirmeyi "akıl" edebileceğini sanmıyorum. 1928 - 1935 tarihleri arasında insanoğlu, yeni ve "sosyalist" bir dil peşinde koşuyor ve genetik yasalarını bir kenara atabileceğini hayal ediyor. O zamandan beri insanoğlunun çok büyük bir bölümü bu tür hayallerin "günah" olduğunu göstermeye çalışıyor.
Ücretli çalışma ilkesine tapınma, eninde-sonunda, kapitalizme tapınmaya özdeştir; kapitalizmin bittiği yerde bunu yaşatmak, kapitalizmi yaşatma anlamına geliyor. Andre Gorz, feminist hareketin yer yer kapitalizme tapınma tuzağına düşmesini çok iyi görmüş durumdadır; kadınların evde ev işlerinde "uzmanlaştırılmasını" kapitalist üretim biçiminin bir büyük keşfi olarak görüyor. Hala ev işleri tümüyle "endüstrilize" edilemiyor; feminist hareketin bir bölümü bu nedenle ev işlerini ücretli ilkeye bağlamayı savunuyorlar. Bu erkeğin boyunduruğundan kaçmak için sermayenin egemenliğine düşmek oluyor. "Kadın hareketi, kadını, ilga edilmesi gerekli köle ve tabi işler olarak tanımladığı non-ekonomik yönelişli aktivitelerden kurtarmaya çalıştığı zaman, sermayenin mantığını benimsemiş oluyor."
Üretici güçler gelişirse ve gelişme belli noktalara ulaşırsa, mutlaka devrimler olur; Marx'ın temel görüşü budur. Nasıl olur, devrimler için devrimciye gerek yok mudur? Devrimcilik bir bilinç durumudur; ancak Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı’nın önsözünde ün kazanan ifadeye göre, bu bilincin doğuşu açısından daha fazla kaygılanmak gerekir. Çünkü maddi durum, bilinci yaratır; bireylerin bilinçleri konumlarını değil, konumları bilinçlerini ortaya çıkarıyor. Dolayısıyla bilinç, bilinçli devrimci ve devrimler, üretici güçlerdeki gelişmelere bağlı olarak kendiliğinden diziliyorlar.
123 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.