En Beğenilen Söylemeyeceğine Söz Ver kitaplarını, en beğenilen Söylemeyeceğine Söz Ver sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Söylemeyeceğine Söz Ver yazarlarını, en beğenilen Söylemeyeceğine Söz Ver yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Okuduğum 3. Mcmahon kitabı. Sayesinde ciltli kitap okumaktan nefret eden ben, bu inadimi kırdım. Fiziksel olarak kaliteli bir kitap. doğan kitabin acilen örnek alması gerek. Sayfaları zevkle çevirdim. Kapak tasarımınıda içerikle uygun ve başarılı buldum. Bir 29. Oda ve Şeytanın eli değildi ama güzeldi. Ortalama bir zekaya sahip olan herkes kitabın ortasında sonunu tahmin edebilir. Bir insan yaşamında, öldükten sonra hortlaması için ne kadar tahrik edilirse o kadar tahrik edilmiş bir hayalet hikayesi. Yani bir hayalet romanı ne kadar "mantıklı" sebepler ile anlatılabilirse o derece mantıklı. McMahon'u gerek kurgusal zeka gerekse uslüb bakimindan çok beğeniyorum. ( şeytanin eli ve 29. Oda'da alıştığım tarzından dolayi cogu ayrıntıyı yakaladım. Mesela bişeyi uzun uzadıya gerekli gereksiz anlatıyorsa, ileri sayfalarda onun altından bir sey cikiyor. Bu kitaptaki kolye gibi). Çocukların bazen çok acımasız olduğunun, sürü psikolojisi ve aidiyet hissinin önemine değinmiş. Evet bazen çocuklar ileriki hayatlarını etkileyecek kadar büyuk zorbaliklara karisabiliyorlar. Kitaptaki pedofili vakasi da dozunda kullanılmış. ( bu leş gerçeklik hakkinda konuşmak istemiyorum) Çok fazla yan karakter vardı ve adaptasyonumu zorlaştırdi. Bu kadının kitaplarinin kapağini kapatinca tüm o hayaletlere, mahlukatlara karşi acima duygusu yaşıyorum. Hortlaklar da bu kadar sempatik yazılmaz ki yahu. =) seviyorum bu yazarı.
Kırk bir yaşındaki ana karakterimiz Kate, yıllar sonra terk ettiği küçük yerleşim yerlerine, Alzheimer hastası annesine bakmak için geri döner. Geldiği gece bir cinayet olur ve bu cinayet, Kate’in otuz yıl önceki çocukluğunda yaşadığı Del cinayetine çok benzemektedir.
Del, sınıf arkadaşlarının ‘patates kız’ dediği, dışlanan ve hor görülen, ağzı bozuk bir kızdır. Kate, Del ile arkadaşlık kurmuştur fakat bu arkadaşlığı başkalarının bilmesinden çok korkmaktadır. Del öldürüldüğünde, katil asla bulunamamıştır ve ölümünden sonra Kate kırklı yaşlarına geldiğinde bile, Del hakkında herkes Patates Kız demekte ve korku hikayeleri anlatmaktadır.
Yerleşim yerlerine tekrar dönen Kate, otuz yıl sonra işlenen bu cinayetle beraber Del ile ilgili geçmişiyle yüzleşmek zorunda kalır ve kendini olayların merkezinde bulur.
Kitap gerçekten güzeldi. Polisiye bir roman değil kesinlikle. Korku gerilim kitabıydı. İçinde en sevdiğim paranormal olaylar da mevcut. Del’e yapılanlar, o zorbalıklar, ailesinin yaptıkları, o kadar sinir bozucuydu ki. Kitabın sonlarına doğru bir yerde gözlerim doldu, aşırı duygusal bir kısım var. Kalbim paramparça.