Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Statü Endişesi

Alain de Botton

Statü Endişesi Gönderileri

Statü Endişesi kitaplarını, Statü Endişesi sözleri ve alıntılarını, Statü Endişesi yazarlarını, Statü Endişesi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Egemen düşüncelerin ve kurumların doğalmış gibi algılandığı durumlarda, acı çekiyor olmanın sorumluluğu ya hiç kimseye yüklenmez ya da acı çeken kişinin omuzlarına yüklenir.
Schopenhauer tam bu noktaya parmak basar: “Eleştiriler, hedefe isabet ettikleri ölçüde acıtırlar canımızı. Kendisine yöneltilen bir eleştiriyi gerçekte hak etmediğini bilen kişi, onu kolayca ve güvenle görmezden gelebilir.”
Reklam
Başkalarının bizim hakkımızda iyi şeyler düşünmeleri gerektiği konusundaki bitmek bilmeyen tutkularımız ve sevildiğimize dair dur durak bilmeden işaretler arayan alıngan halimiz..
Ulaşacağımız nihai nokta sevgidir; para, ün ve itibar sevgiye ulaşma yolunda kullandığımız birer simge olarak değerlendirilebilir.
Kişinin kendi benliğine yüklediği her şey, bir başarı olmanın yanı sıra, bir yüktür de aslında.
Eşitsizlik, toplumdaki genel kural olduğunda, büyük eşitsizlikler hiç dikkati çekmez.
Reklam
Kendi duruşundan emin olan kişilerin etrafındakileri aşağılamak gibi huyları yoktur. Kendini beğenmişlik ve kibrin asıl nedeni derin bir korkudur.
Küçük hatalar gün gelir çok büyük ve yıkıcı sonuçlara yol açabilir; kayıtsızlığımız eylemlerimizi olmadık yerlere sürükleyebilir; kaderimize bilinçli bir şekilde hâkim olduğumuz inancı bizi felakete götürebilir. Sevdiğimiz her şey büyük bir hızla parmaklarımızın arasından kayıp gidebilir.
Yalnız yaşayan bir adamın toplumdan nefret ettiği söylenir çoğu kez. Oysa haydutların gezdiği bir ormanda yürümeyi sevmeyen bir adamın yürümekten hiç mi hiç hoşlanmadığını söylemek gibi bir şeydir bu.
Sayfa 145 - ChamfortKitabı okuyor
Eleştiriler, hedefe isabet ettikleri ölçüde acıtırlar canımızı. Kendisine yöneltilen bir eleştiriyi gerçekte hak etmediğini bilen kişi, onu kolayca ve güvenle görmezden gelebilir.
Sayfa 146 - SchopenhauerKitabı okuyor
Reklam
“En absürd gelenekler ve en komik törenler şu cümlenin söylenmesiyle bir anda mazur görülüyor: ne yapalım, gelenek böyle.”
“Beklentilerden vazgeçmek, en az onları yerine getirmek kadar ferahlatıcı bir yoldur.”
Dünya, nitelikli olanı değil, çoğu kez nitelikli görüntüsü vereni ödüllendirir.
Kadife eldivenler giymek, hâkimin demir çekiciyle masaya vurmak, iş arkadaşlarımızın yanından sanki sarp bir uçurumun kenarından yürüyormuşuz gibi geçmek elbette mümkündür. Ancak bunları yapma gerekliliği hiç de yürek ferahlatıcı değildir. Bir büronun ya da fabrikanın ortasından bakıldığında, on iki dönüm toprak ve yarım düzine ördekle edinilecek özgürlüğün cazibesine kapılmak işten bile değildir.
Aslında artık daha fakiriz; çünkü beklentilerimiz fena halde tetiklenmiş, paramızın yettiğiyle elde edebildiklerimiz arasında derin bir uçurum oluşmuştur.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.