Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şu Yağmur Bir Yağsa

Kâmil Erdem

Şu Yağmur Bir Yağsa Gönderileri

Şu Yağmur Bir Yağsa kitaplarını, Şu Yağmur Bir Yağsa sözleri ve alıntılarını, Şu Yağmur Bir Yağsa yazarlarını, Şu Yağmur Bir Yağsa yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Sevgi, belki de unutulması gereken eski, feodal bir yüzyıldır.”
“… aslında tek bir kısa satır olduğunu ve o satırın da belirsiz, yalan olduğunu şimdilerde açıklıkla anladığım hayatın, satır aralarını çözümlemeye çalışırdık.”
Reklam
“Buzdolabım, fırınım, tezgahım, evyem, hepsi on dört yıllıktı. Benim kayıp bahtımla, tan kırmızısından akşam griliğine evrilen yıllarımla yaşıttılar.”
“… kendime uydurduğum iğreti gerekçeler hortum tutulup yıkanan serin taşlıktan kayan su gibi akıp gidecek.”
144 syf.
7/10 puan verdi
Yazarın diğer iki kitabındaki öykülere nazaran daha dinsel ağırlıklı konu ve karakterlerin işlendiği öyküler var. Bu anlamda pek benlik olduğunu söyleyemem. Ama zaten Kamil Erdem öyküleri konu ve karakterden azade edebi bir tat verdiği için yine de güzel bölümler var. Komşu, Ev ve Seyrek Yolcu en beğendiğim öyküler.
Şu Yağmur Bir Yağsa
Şu Yağmur Bir YağsaKâmil Erdem · Sel Yayıncılık · 2016176 okunma
Geri dönerken, istasyona inen iki yanı akasyalı yolu tırmanırken, o acımasız alet edevatın arasında, delice heveslerim olmadan, komşum Hacı Nasuh Efendi'nin sürekli tanrıya maruz kaldıkları için beyin israfını ve bozgununu hiç dert etmeyen, tarihte ve halihazırda ölüme teşneymiş gibi görünen mürşitleri arasında, durmadan isteyen ve asla yetinmeyenlerin arasında hazan mevsimini idrak edeceğimi anladım. Belki de hiç onarılmayacak bir geçmiş bırakarak. Ve eh artık oğullarımın ve kızlarımın hayal gücüne sığınarak.
Sayfa 143 - UstaKitabı okudu
Reklam
Eve vardığımda yolculuk, uğurlanma hazırlıkları tamam gibiydi. Bir el çantası ile geçen kışın yaptığım küpeştesi cevizden, köşeleri kırlangıç dişli ahşap bavula öteberisini yerleştirmişti annesiyle. Sessiz annesi konuşkan olmuş, habire öğütlerde, tembihlerde bulunuyor şunu da aldın mı, aman şunu unutmaları art arda sıralıyor, niye bu kaydı
Sayfa 143 - UstaKitabı okudu
İnsanoğlu çoğu kez ufukları boşu boşuna gözler durur. Geçmişinden medet umar, gözlerini kapayıp evliyaların, uluların alacakaranlık gevşek rehavetinde harcıalemlik ile yücelik arasındaki engin deryada eyleşip kalır ve bu yüzden kendine, yanlışlarına, pılısını pırtısını hızla toplayıp geçen zamana, adını ve eserini sürdüreceğine inandığı oğulun, adına zaman dediğimiz bu belirsiz kavram içinde bir belirsizliğe adım atışına, biraz sonra doğacak yıldızları ilgisiz bir göz nasıl görürse öyle gören bir tavır takınır. Bu yüzden dışarıdan sert gürgen ağacı gibi görürler beni. Her şey şu fabrikaya giden demiryolu gibi düz olsaydı.
Sayfa 142 - UstaKitabı okudu
Serinlemiş hava, Kale'nin kuzey tarafındaki yolu tırmanıyorum. Ovanın, kavakların, sonbaharın sarısını ve kahverengisini kuşanmış tarlaların, fabrikaya doğru dümdüz uzanan demiryolunun göründüğü banka oturuyorum. Ramazan topunun uzun gölgesi yaprakları azalmış ve dallarında sayısız karganın yüksek sesle söyleştiği kavakların üstüne düşüyor. Aşağılarda istasyon binası, istasyonu kente bağlayan iki yanı ağaçlı yol, bir iki kubbe ve minare dışında neredeyse tamamı toprak damlı yapı, kendilerini akşamın son ışıklarına sermişler, dinlenmeye çekilmişler
Sayfa 142 - UstaKitabı okudu
Belli ki bu gaileler yüzünden artık bir ruh derinliği mümkün olmayacak ve öylece yaşlanacağım ve çocukluğumda azarlandığım gibi yaşlılığımda da azarlanacağım ve çocukları azarladığımda tarafsız kalan eşim biz o vakitlere erişip de azarlandığımızda yine kaşlarını indirecek, artık biraz solmuş Isparta halısının mavi zeminine bakarak şimdi olduğu gibi duracak. Bildiği en güçlü eylemi gerçekleştirecek. Öylece duracak.
Sayfa 137 - UstaKitabı okudu
452 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.